Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2399
Karar No: 2016/3590
Karar Tarihi: 29.03.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2399 Esas 2016/3590 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2399 E.  ,  2016/3590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 04.12.2012 tarihli dilekçe ile; ... Yönetimi tarafından aleyhine açılan dava sonucu,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/203 E. - 2009/244 K. sayılı kararıyla... ilçesi,... mahallesinde bulunan 247 (yeni 1608 ada 147) parsel sayılı taşınmazının ... tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle, tapu kaydının iptal edilip ... niteliğiyle... adına tesciline karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek 30.03.2012 tarihinde kesinleştiğini, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı gerçek zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 204.000,00.-TL tazminatın, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak tarafına verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı..., ...ların özel mülkiyete konu olamayacağını,...nin kusursuz sorumluluğundan sözedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; ... Yönetimi tarafından açılan dava üzerine, davacı adına tapuda kayıtlı 247 (3402 sayılı Kanunun 22/2-a uygulamasıyla 1608 ada 147 ) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verildiğinden, iptale ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 30.03.2012 tarihi itibariyle, gerçek zararın karşılanması gerektiği nedeniyle davanın kısmen kabulüne, 90.456,60.-TL tazminatın 30.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; davacı, dava dilekçesinde davalı...nin harçtan muaf olduğundan, Hukuk Genel Kurulunun 03.11.2010 gün 2010/10-550 E. - 2010/561 K. sayılı ilâmı uyarınca nispi harç alınmadan yargılama yapılmasını istemiş; mahkemece de, başvuru harcı ve maktu harç alınmak suretiyle davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur.
    Tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nispi harca tâbi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununda; harç alınması veya tamamlanması, yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.
    Harçlar Kanununun “Nispi harçlarda ödeme zamanı” başlıklı 28. maddesinin birinci fıkrasında aynen “(1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir” denildikten sonra 23/7/2010 tarihli ve 6009 sayılı Kanunun 18. maddesiyle değişik (a) bendinde

    “Karar ve ilâm harcı” alt başlığı ile “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilâm harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Aynı Kanunun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32. maddesinde ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmü getirilmiştir.
    Yukarıda belirtilen madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilâm harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
    Nitekim vurgulanan bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481 sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
    Somut olayda, 204.000,00.-TL tazminat talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi “Değer ölçüsüne göre harca tâbi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır…” hükmü uyarınca eldeki uyuşmazlıkta nispi harç alınması gerekmektedir.
    Ne varki; davacı eldeki davayı açarken, peşin nispi harç ödememiştir. Yargılama sırasında dava değeri üzerinden alınması gereken peşin nispi harcın ilgilisince tamamlandığına veya mahkemece tahsil edildiğine ilişkin bir belge ya da bilgi de dosyada yer almamaktadır.
    Davacı, 492 sayılı Kanununun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, dava değeri üzerinden peşin nispi harç ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, harç alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Buna göre, mahkemece yapılacak iş: Davacı tarafa yürürlükte olan tarife uyarınca belirlenen, dava değeri üzerinden peşin harç ödemesi konusunda usulünce önel verilerek, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenle, davalı... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 29.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi