Mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/2268 Esas 2016/2876 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2268
Karar No: 2016/2876
Karar Tarihi: 15.03.2016

Mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/2268 Esas 2016/2876 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Alışveriş merkezinde park halinde bulunan bir aracın sol arka çamurluğu ve kapısının çizilmesi üzerine güvenlik görevlisi olan sanığa mala zarar verme suçundan dava açılmıştır. Ancak şikayetçinin mahkemeye gelmemesi sebebiyle duruşma yapılamamıştır. Sanığın şikayetten vazgeçilip vazgeçilmediği sorulmadan düşme kararı verilmesi, kanunlara aykırı olduğundan karar bozulmuştur. 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereği sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesi: Duruşmaya gelmemiş sanık açısından eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabilir.
- 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi: Şikayetçinin vazgeçilmesi halinde davanın düşürülmesi gerekmektedir.

23. Ceza Dairesi 2016/2268 E. , 2016/2876 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Düşme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde alışveriş merkezinde park halinde bulunan şikâyetçi ...’a ait... plakalı aracın, sol arka çamurluk ve sol arka kapısının çizildiği, şikâyetçinin karakola müracaatı üzerine güvenlik görevlisi olan sanığın ifadesinin alınarak sanık hakkında mala zarar verme suçunun işlendiği iddiası ile açılan davaya ilişkin olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.11.2007 tarih ve 248/251 sayılı kararı ile uyum gösteren Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve 1412 sayılı CMUK"nın 223/son maddesine benzer bir hüküm içeren 5271 sayılı CMK"nın 193/2. maddesinin ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği, 5237 sayılı TCK"nın 73/6. maddesi gereğince de sanığın şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, duruşmaya usulüne uygun biçimde çağrılarak beyanı alınmayan şikâyetçinin mahkeme hâkimince cep telefonundan aranıp şikâyetinden vazgeçtiğinden bahisle yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 15.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.