Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8495
Karar No: 2016/6524
Karar Tarihi: 02.11.2016

Fuhuşa aracılık etmek - İftira - Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8495 Esas 2016/6524 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanık hakkında fuhuş suçu nedeniyle verilmiş olan mahkumiyet kararını incelerken, kolluk görevlisinin kimliğini gizleyerek delil toplamasının hukuka uygunluğu konusunda değerlendirme yapmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göre, adli kolluk görevlisi sadece CMK'nın 139. maddesi tarafından belirtilen suçlar için görevlendirilebilir. Ancak, sahtecilik, uyuşturucu madde ticareti ve fuhuş gibi suçlarda, adli kolluk görevlisi kolluk görevlisinin kimliğini gizleyerek delil toplayabilir. Ancak, bu durumda, ajanlık yapılmaksızın suça azmettirme yapılamaması, Cumhuriyet savcısının görevlendirme yapması ve elde edilen delillerin tutanaklarla birlikte diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Somut olayda, mahkeme, kolluk görevlilerinin yaptığı işlemlerin CMK'nın ilgili maddelerine uygun olmadığını ve dolayısıyla sanığın kusurlu bulunamayacağına hükmetmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 322. ve 321. maddeleri, CMK'nın 139, 160, 161 ve 216. maddeleri.
21. Ceza Dairesi         2015/8495 E.  ,  2016/6524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Fuhuşa aracılık etmek, İftira, Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve iftira suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde başka bir isabetsizlik bulunmadığından sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
    T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususunn 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarındaki TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan bölümlerin hükümlerden çıkartılarak yerlerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin kısmen isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
    Yasal koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği görüşüldü;
    5271 sayılı CMK"nın 139. maddesi uyarınca gizli soruşturmacı tedbirine ancak CMK"nın 139. maddesinde sayılan katalog içerisinde yer alan suçları işleyen örgüt ve örgüt mensubu suçlu aleyhine başvurulabilir. Örgüt faaliyeti kapsamında işlenmeyen suçlar yönünden gizli soruşturmacı görevlendirilemez.
    Ancak parada sahtecilik, uyuşturucu madde ticareti ile fuhuş gibi suçlarda faile ulaşmak ve delil elde etmek amacıyla kolluk görevlisinin kimliğini gizleyerek delil toplanmasının hukuka uygun olup olmadığı ile bunun hangi hallerde hukuka uygun sayılacağının tespiti gerekir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu 12.05.2015 tarih, 2014/10-454 Esas, 2015/156 sayılı Kararında CMK"nın 139. maddesi dışındaki suçlar yönünden de kolluk görevlilerinin CMK"nın 160 ve devamı maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda ve genel yetkileri ile görevleri kapsamında, suç ve failini belirlemek ve suçla ilgili delilleri toplamak amacıyla alıcı rolüne girerek suça azmettirmeden ve teşvik etmeden şüpheliden uyuşturucu madde satın almasını mümkün görmüştür. Aynı kararda bu durumda görev yapan görevlinin gizli soruşturmacı değil “gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlisi” olduğunu, gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlisinin suça teşvik etmeden veya azmettirmeden elde ettiği delillerin hukuka uygun olacağına hükmetmiştir.
    YCGK kararları, AİHM kararları ve CMK"daki düzenleme bir arada değerlendirildiğinde CMK"nın 139. maddesi dışında kalan suçlar yönünden adli kolluk görevlisinin kimliğini gizlemesi halinde rolü “gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlisi” olarak kabul edilmektedir. Bu kişinin elde ettiği delillerin hukuka uygun kabul edilebilmesi için aşağıda belirtilen koşulların varlığı aranmaktadır.
    1- Gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlisi hiç bir zaman kışkırtıcı ajan gibi hareket edemez. Önceden failde bulunmayan suç işleme kastı yaratılarak, fail suç işlemeye azmettirilmemelidir.
    2- CMK"nın 160 ve devamı maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan bir görevlendirmenin bulunması gerekir.
    CMK"nın 160 ve 161. maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısının gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlisi görevini, yazılı veya acele hallerde sözlü olarak vermesi gerekir. Cumhuriyet Savcısının yazılı veya sözlü emri olmadan yine CMK"nın 161/2. maddesi uyarınca adli kolluk görevlisinin Cumhuriyet savcısına bilgi vermeden kimliğini gizleyerek adli işlem yapması hukuka aykırı olup elde ettiği delil de hukuka aykırı olduğundan, bu şekilde elde edilen deliller CMK"nın 216/3. maddesi gereği hükme esas alınamaz. Kimliğin gizlenerek adli işlem ifası olağan bir işlem olmayıp ikincil bir tedbirdir. Bu tedbirin gerekliliği ve orantılılığının mutlaka Cumhuriyet savcısı tarafından denetlenmesi gerekir.
    3- Kolluk görevlisinin tutanağı delil olarak kabul edildiğinde diğer delillerle birlikte tutanağa da dayanılıyorsa mutlaka tutanak düzenleyiciler dinlenilmeli, sanığa, tutanak ve düzenleyicilerinin anlatımlarına karşı savunma yapma imkanı sağlanmalıdır.
    Somut olayda yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere aykırı şekilde kolluk görevlilerinin kendi yaptığı çalışmalar üzerine, Cumhuriyet savcısının CMK"nın 160 vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın, yapılan bir ihbar üzerine sanık ..."nin cep telefonu aranarak fuhuş pazarlığı yapıldığı ve olay yerine gidilmesi sonrasında önceden seri numarası alınmış parayı sanığa verdikten sonra polis kimliğinin açıklandığı, sanık ve mağdurların kimlik tespitleri yapıldıktan sonra konu ile ilgili Cumhuriyet savcısına bilgi verilerek talimat alındığı, anlaşılmıştır.
    Cumhuriyet savcısının CMK"nın 160 vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın yapılan işlemler sonrasında Cumhuriyet savcısına ulaşıldığından, bu aşamaya kadar yapılan işlemlere itibar edilemeyeceği, sonraki talimatlara ilişkin de Cumhuriyet savcısının yazılı talimatına rastlanmadığı, bu itibarla kolluk tarafından yapılan işlem ve alınan ifadelerin delil niteliği bulunmadığı dolayısıyla sanığın üzerine atılı fuhuş suçunu işlediğine ilişkin, hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi