16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1884 Karar No: 2016/1960 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/1884 Esas 2016/1960 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/1884 E. , 2016/1960 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ...Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 1 parsel sayılı 3.985,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 20 yıldan beri ...oğlu ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar Kemal ve ... vekili, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan ..."ın baba isminin yanlış yazıldığı ve taşınmazın yarısının ... kullanımında olduğu halde ... adına kullanım şerhi verilmediği iddiasına dayanarak Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Dairemizin usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde yazılı "...oğlu ..." isminin "...oğlu ..." olarak düzeltilmesine ve beyanlar hanesinde adı bulunmayan ...oğlu ..."ın diğer davacı ile eşit olarak beyanlar hanesine eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. Maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Mahkemece; çekişme konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki ...oğlu ... fiili kullanımda olduğuna dair şerhin ...oğlu ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanığı dava konusu taşınmazın ...oğlu ...kullanımında olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasında ise; dava konusu taşınmazın Nejdet oğlu ... kullanımında olduğu belirtilmiş, mahkemece mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile kolluk araştırması sonucunda belirtilen bilgi arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Diğer taraftan nüfus müdürlüğüne yazılan yazıya bila ikmal cevap verildiği halde, yeniden müzekkere yazılarak beyanlar hanesinde ismi geçen Nejdet oğlu ... adında bir şahıs bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm
kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için beyanlar hanesinde ismi geçen ... ile davacının aynı şahıslar olup olmadığı hususunda yeniden ayrıntılı şekilde zabıta araştırması yaptırılmalı, nüfus müdürlüğünden ... adında başka bir şahıs olup olmadığı araştırılmalı, mahalle muhtarlığından taşınmazın kime ait olduğu ve mahallede ... adında başka kişi bulunup bulunmadığı sorulmalı, davacıya tanık göstermesi için süre verilip göstereceği tanıklardan tutanakta adı geçen ... ile davacının aynı şahıslar olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları sorulup tespit edilmeli, aynı kişiler olduğunun anlaşılması halinde davanın kabulüne karar verilmeli, ...oğlu ... adında bir şahıs olduğunun anlaşılması halinde ise davaya dahil edilmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.