Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/18625 Esas 2017/1683 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18625
Karar No: 2017/1683
Karar Tarihi: 20.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/18625 Esas 2017/1683 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/18625 E.  ,  2017/1683 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 20/09/2010 tarihinde..."e ait ve ...."ün sevk ve idaresindeki .... plakalı araç ile Halil İbrahim Ünal"ın sevk ve idaresindeki .... plakalı aracın çarpışması sonucu,....plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkil ..."ün ağır şekilde yaralandığını,...... plakalı aracın kaza tarihi itibariyle .... numaralı poliçe ile davalı şirket nezdinde (ZMMS) sigortalıyken kazanın meydana geldiğini, kaza nedeni ile müvekkilin ağır şekilde yaralandığını belirterek fazlaya dair taleplerinin saklı kalmak kaydı ile müvekkili...in uğradığını 1.000 TL maddi zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş,05.02.2014 tarihli dilekçe ile tazminat talebini 127.429,37 TL "ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 127.429,37 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasında, yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda pasif dönem tazminat hesabı işçi emekli aylığı esas alınarak yapılmış olup malul kalan davacının maluliyetine ilişkin pasif dönem zararı asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Mahkemece, bilirkişiden bu yönde ek rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.