Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11240 Esas 2016/6474 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11240
Karar No: 2016/6474
Karar Tarihi: 13.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11240 Esas 2016/6474 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı taraf, davacılar ile aralarında bulunan hukuki uyuşmazlık nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurmuş ancak mahkeme davacılar lehine manevi tazminat kararı vermiştir. Davalı tarafın temyiz ettiği dava ise kesin karar sınırının altında olduğundan reddedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nin 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, kesin karar sınırı 2.085,00 TL'dir.
Kanun maddesi: HUMK’nin 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2015/11240 E.  ,  2016/6474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)



    Taraflar arasındaki davadan dolayı ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.06.2015 gün ve 2014/141-2015/275 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nin 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 10.06.2015 tarihi itibariyle 2.085,00 TL"dir. Davacı vekili, davacı ... lehine 5.000,00 TL, davacı ... lehine 7.500,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, mahkemece, davacı ... yönünden 1.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... yönünden 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Somut olayda, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve objektif dava birleşmesinde, her dava bağımsız olup, kesinlik sınırı, toplama göre değil, her dava için ayrı ayrı ele alınması gerektiğinden, davalı aleyhine kabul edilen bu miktarlar, yukarıda anılan madde hükmüne göre her iki davacı yönünden temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.