16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1841 Karar No: 2016/1953 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/1841 Esas 2016/1953 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/1841 E. , 2016/1953 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... , ..... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, harita mühendisi ve fen bilirkişileri tarafından düzenlenen rapor ve eki haritalarda (A) harfi ile gösterilen 24.620,81, (B1) harfi ile gösterilen 6.443,90 ve (C1) harfi ile gösterilen 11.484,34 metrekare yüzölçümündeki kısımların davacı ... ... adına, (B2) harfi ile gösterilen 2.821,49 ve (C2) harfi ile gösterilen 2.860,50 metrekare yüzölçümündeki kısımların ise davalı .... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı .... vekili ve dahili davalı ... vekilinin hükme esas alınan teknik bilirkişi raporlarında (A), (B1) ve (B2) harfi ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 2- 24.11.2012 tarihli jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunda (C1) ve (C2) harfi ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, anılan raporda (C1) harfi ile gösterilen bölüm yönünden zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçe gösterilmek suretiyle davacı adına ve (C2) harfi ile gösterilen bölüm yönünden ise zilyetlikle kazanım koşulları oluşmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddi ile davalı .... adına tesciline karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Hükme esas alınan 24.11.2012 tarihli jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunun incelenmesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin davalı .... adına tapuda kayıtlı bulunan 91 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının, bu parsel içerisinde kalan bölümlere yönelik davasının tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğunun kabulü zorunludur. Ne var ki, anılan parsele ait kadastro tutanağının kesinleşme tarihi olan 1951 yılı ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği göz önüne alındığında davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan tapulu yerlerin zilyetlikle kazanılması da mümkün bulunmadığına göre kadastrodan sonraki zilyetliğe de değer verilemez. Hal böyle olunca; mahkemece açıklanan gerekçelerle davalı ...."ye ait bulunan 91 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan çekişmeli taşınmaz bölümlerine yönelik davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı .... vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.