17. Hukuk Dairesi 2014/17138 E. , 2017/1666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait olup 15.03.2007 tarihinde davalıya haricen satılarak teslim edilen araçla, davalının tam kusurlu olarak kaza yaptığını, bu kazada hasar gören karşı aracın kaskocusu olan sigorta şirketinin açtığı rücuen tazminat davasında, davalı ile davacı aleyhine 7.000,00 TL"lik rücu tazminatına hükmedildiğini, davacının bu bedeli fer"ileriyle birlikte icra dosyasına ödediğini, davacının kendi ödediği bedel için davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının aracın gerçek işleteni ve sürücüsü sıfatıyla zararın tamamından sorumlu olduğunu, itirazının haksız olduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., davacının aracını haricen satın aldığını ve aracın zilyetliği ile mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, kazada hasar gören araç nedeniyle rücuen tazminat kararı verilince davacıya 3.000,00 TL"lik çek verdiğini, ayrıca davacının kayden maliki olduğu aracı haciz koydurup kendisinin elinden aldığını, davacıya hiçbir borcu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/543 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin 4.000,00 TL. asıl alacak ve 121,00 TL. işlemiş faiz üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında hasar gören karşı araç için, davacının kayıt maliki sıfatıyla ödediği bedelin, gerçek zarar sorumlusu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kaza tarihi itibariyle davacı adına tescilli olan... plakalı aracın, 15.03.2007 tarihinde davalıya haricen satılıp teslim edildiği, davalının bu araçla 31.01.2009 tarihinde kaza
yaptığı, kazada hasar gören karşı aracın kasko sigortacısı olan ... Anonim Türk Sigorta Şirketi tarafından, davanın tarafları aleyhine açılan rücuen tazminat davasında, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/100 Esas- 2010/290 Karar sayılı ilamı ile, 7.000,00 TL. rücuen tazminata hükmedildiği ve mahkeme kararının 01.07.2011 tarihinde kesinleştiği, bu ilamın icraya konulması üzerine, davanın davacısı tarafından .... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2010/12705 sayılı takip dosyasına 01.11.2011 tarihinde ödeme yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir.
KTK"nın 20/d maddesi gereği, tescilli araçların satış işlemlerinin noter huzurunda ve resmi biçimde yapılması zorunlu olup, haricen satım geçersiz ise de; menkul hükmünde olan aracın satışının resmi şekilde yapılmamış olmasının, haricen satımın tarafları arasında satımın geçersizliğe yol açmayacağı açıktır. Davaya konu olayda, davacı aracını davalıya haricen satıp teslim etmiş olduğundan, kaza tarihi itibariyle aracın maliki olan davalı, bu sıfatla zarardan sorumlu olduğu gibi; kazada tam kusurlu olan davalı, haksız fiil faili olarak da sebep olduğu zarardan sorumludur. Davacıya ait aracın haricen satımı, 3. kişi konumunda olan karşı aracın kasko şirketi bakımından bağlayıcı olmadığından, karşı araçta oluşan hasar bedelinden davamızın tarafları müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş ise de, davacı ile davalı arasındaki ilişki bakımından davalının zarardan tek başına sorumlu olduğu aşikardır.
Yerel mahkeme tarafından, davacının ödemesine dayanak teşkil eden mahkeme ilamı ile, davanın taraflarının 7.000,00 TL"lik rücu alacağından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları nedeniyle, davacının ödediği bedelin % 50"si oranında davalıya rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa yukarıda da ifade edildiği üzere, karşı araçta hasara sebep olan davalı, aracın maliki ve sürücüsü(tam kusurlu haksız fiil faili) olarak sebep olduğu zararın tamamında tek başına sorumlu olduğundan, davacının zararı karşılamış olması nedeniyle, ödediği bedelin tamamı için rücu hakkı bulunduğu gözetilerek dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA;
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.