16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/670 Karar No: 2016/1940 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/670 Esas 2016/1940 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/670 E. , 2016/1940 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 160 ada 63, 69, 163 ada 26, 162 ada 3, 161 ada 18, 163 ada 22 parsel sayılı sırasıyla 586.55, 52.42, 800.39, 127.34, 5.452.57, 1.348,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle davalı ..... ve dava dışı bir kısım malikleri adına paylı olarak tespit ve tescil edilmiş, davacı taşınmazların murisi ....."e ait olduğu iddiasına dayanarak ..... adına kayıtlı tapunun iptali ile kendi adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 160 ada 63, 69, 163 ada 26, 162 ada 3, 161 ada 18 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu parseller yönünden ONANMASINA , 2- Mahkemece; 163 ada 22 parsel yönünden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Somut olayda dava, 17.07.2012 tarihinde açılmış olup, dosya arasında bulunan 163 ada 22 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının incelenmesinde ise, askı ilan tarihi içerisinde iş bu dava dosyasındaki davacılar dışındaki 3. kişilerce dava açıldığı ve bu taşınmazın Kadastro Mahkemesi"nin 2010/... Esas sayılı dosyasında da davalı olup anılan dosyanın halen derdest olduğu ve bu nedenle çekişmeli parsel tutanağının kesinleşmediği ve tapu kaydının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca anılan parsel yönünden Kadastro Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenle temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre bu parsel yönünden sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.