15. Ceza Dairesi 2017/2486 E. , 2018/166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 62/1, 53/1, 158/1-f, 62/1, 52/3-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılana ait işyerini arayarak malzeme siparişi verdiği, birkaç gün sonra sanığın ortağı olan temyiz dışı sanık ..."in katılanın işyerine giderek 5.000 TL nakit para ve 37.000 TL değerinde çek vermesi üzerine, katılanın 20.000 TL değerinde malzemeyi gönderdiği ancak çekin ibrazında sahte olduğunun belirlendiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın tüm aşamalarda alınan ifadelerinde, katılanın firması ile yaptıkları tüm alışverişlere ilişkin faturalar bulunduğunu ancak suça konu alışverişten haberinin olmadığını ve çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, sanığın ortağı olan temyiz dışı sanık ..."in Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan ifadesinde ise, çek üzerine sanığın kaşesini kendisinin vurduğunu ve sanık adına imza atarak alışverişi gerçekleştirdiğini beyan ettiği ancak mahkumiyet hükmünün katılanın, telefonla yapılan siparişi sanığın verdiğine dair beyanına dayandığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, çekle ödemede bulunulacağına dair bir beyan olmaksızın telefonla sipariş verilmesinin suçun unsuru olamayacağı ve çekle alışverişi yapan kişinin temyiz dışı sanık ... olduğu gözönüne alınarak, sanıkların yazı ve imza örneklerinin alınması ile çek aslı üzerindeki yazı ve imzaların sanık ... eli ürünü olup olmadığının tespit edilmesi, araştırmanın sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik araştırma ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
1- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği, bu açıklama ışığında haksız menfaat miktarının 15.000 TL olması karşısında, belirlenmesi gereken gün sayısının 1.500 gün olması gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken eksik gün tayini,
2- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son madesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 10/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.