2. Ceza Dairesi Esas No: 2013/30248 Karar No: 2014/1793 Karar Tarihi: 28.01.2014
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2013/30248 Esas 2014/1793 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesi'nde 11 Şubat 2010 tarihinde, gece vakti hırsızlık suçu işlenmesi nedeniyle açılan dava incelenerek sanık hakkında TCK'nun 142/1-b, 143. maddelerine uyan hırsızlık suçundan karar verildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 11 Aralık 2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, suçun gece vakti işlenmesi suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâllerinden biridir. Sanıklar hakkında TCK'nun 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin uygulanması sonucunda, dava zamanaşımı süresinin hesabındaki 12 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolmadığı belirlendi. Ancak dosyaya göre sanık A.. O.. diğer sanık ile birlikte işbirliği içerisinde gözcülük yapmak suretiyle suça doğrudan katıldığı gözetilmeden eylemine uyan TCK'nun 37/1 maddesi delaletiyle cezalandırılması yerine aynı Yasa'nın somut olayda mümkün olmayan 39. maddesi uyarınca hüküm tesis edildi. Ayrıca, sanıkların eyleminin tamamlanmamış bir teşebbüs olduğu ve TCK'nun 35. maddesi uyarınca kalkışma hükümlerinin uygulanması gerektiği gö
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Güneşin doğuş ve batış saatlerini gösteren çizelgeye göre suçun işlendiği yerde 17.50" den itibaren gece zaman diliminin başladığı, dosya içeriğine, soruşturma evrakındaki olay, yakalama ve el koyma tutanağına, yakınanın anlatımlarına göre suçun 18.30"dan sonra gece sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b, 143. maddelerine uyan hırsızlık suçunda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK.nun 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin, suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâllerinden olup aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresinin hesabında dikkate alındığında, sanıkların 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b, 143/1. maddelerine uyan hırsızlık suçundan aynı Yasa"nın 66/1-d maddesinde öngörülen 12 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolmadığı belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık A.. O.."un diğer sanık ile birlikte işbirliği içerisinde gözcülük yapmak suretiyle suça doğrudan katıldığı gözetilmeden eylemine uyan TCK.nun 37/1 maddesi delaletiyle cezalandırılması yerine sanık hakkında aynı Yasa"nın somut olayda uygulanma olanağı bulunmayan 39. maddesi uyarınca hüküm tesis edilmesi, 2- Dosya içeriğine, soruşturma evrakındaki olay, yakalama ve el koyma tutanağına, yakınanın anlatımlarına ve güneşin doğuş ve batış saatlerini gösteren çizelgeye göre suçun gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında sanıklar hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK.nun 143. 3-Oluşa, dosya içeriğine, 02.01.2006 tarihli olay yakalama ve el koyma tutanağına, savunmaya göre; şüpheli hareketleri üzerine kolluk kuvvetlerince yakın takibe alınan sanıkların yakınana ait otomobilin camını kırıp içerisinde bulunan sırt çantasını alıp olay yerinden uzaklaşmak istedikleri esnada kolluk kuvvetlerince eylemlerini tamamlayamadan yakalanarak, hırsızlık suçuna konu çantanın eksiksiz olarak yakınana kolluk kuvvetlerince geri teslim olunduğunun anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı, sanıklar hakkında TCK.nun 35. maddesi uyarınca kalkışma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, tamamlanmış suç hükümlerinin uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesinin gözetilmesine 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.