11. Hukuk Dairesi 2016/2761 E. , 2016/6448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/06/2015 tarih ve 2013/186-2015/315 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.06.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların, müvekkilinden yatırılan paranın tamamının geri alınabileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantileri ile "... Group AG Taahütname" ve ... Group AG"ye ait bir adet makbuz karşılığı 40.000 DM tahsil ettiğini, davalı ..."ın ... grubu tüm şirketlerin ve İşviçre"de kurulu ... Group AG"nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, ... grubu şirketlerin genel olarak birbirine ortak olup yönetim kurulu üyelerinin aynı olduğunu, malvarlıklarının birbirine karıştırıldığını, hukuka aykırı faaliyetlerini bu grift şirketler topluluğu yapısında gizlediğini, yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye"deki ... grubu şirketlerin uzantısı olduğunu, yurt dışında sermaye toplayarak grubun diğer şirketlerine kredi sağlamak amacıyla kurulduğunu, davalı ..."ın kurduğu bu sistemle binlerce yatırımcıyı dolandırarak haksız çıkar sağladığını, tüzel kişilik perdesinin aralandığını ileri sürerek, 40.000 DM (20.451,67EURO)"nun faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def"i, hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, dava dilekçesinde İsviçre"de kurulu bulunan şirkete ortak olduğu belirtildiğinden müvekkilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının müvekkili şirketin ortağı olmadığını, dava dışı ... Gıda San ve Tic. A.Ş"ye 3 hisse ile ortak olduğunu, müvekkili ... hakkında ileri sürülen iddiaların dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dosyaya sunduğu para verdiğine dair belge dışında yurtdışındaki şirkete ortak olduğuna ilişkin delil bulunmadığı, davalı şirketler ile dava dışı iflas eden şirket arasındaki tasarrufun hileli, muvazaalı olduğunun mevcut delil durumuyla anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, yüksek kar payı verilmek ve istenildiği zaman iade edilmek üzere kendilerinden para toplandığını, bu paraların davalı şirkete aktarıldığını, yurt dışı şirket ile davalı şirket arasında bağlantı bulunduğunu ileri sürerek işbu davayı açmış olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ... Group AG"nin ... Holding AŞ ile şirketler hukukuna özgü hiçbir ilişkisi mevcut bulunmadığı, sonradan yönetim kuruluna giren ... dışında herhangi bir yönetimsel bağlantının olmadığı, davacının iddiasını "... Group AG Taahütname" adlı belgeye dayandırdığı, söz konusu belgenin verilmesi ve şirkete ortak edilirken davalıların katkısının ispat edilemediği, yabancı ülkede kurulu bir şirket için davacının yabancı şirkette ortaklığının bulunup bulunmadığının dosyadaki belgelerden tespit edilemeyeceği, ... Group AG"nin ikraz sözleşmeleri karşılığında alacağını Türkiye"de mukim ... Grubu şirketlerinin hisselerini devralarak tahsil etmesinin ve Türkiye"de kurulu şirketlere iştirak etmesinin tek başına tüzel kişilik perdesinin bulunduğu ve davacının davalılar ile alacak ilişkisinin tespiti için yeterli olmadığı, hileye ilişkin iddiaların ise hak düşürücü süre nedeniyle dikkate alınamayacağı bildirilmiş, mahkemece de bu bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu bilirkişi raporunda, bu açıklamalar dışında aynı zamanda, yabancı devlet kurumu raporlarında Avrupa ülkelerinde toplanan fonların doğrudan Türkiye"ye aktarıldığı, kayıt dışı sermayenin Türkiye"deki ... hisseleri ile değiştirildiği, ... Grup AG"nin yatırım stratejisi bulunmadığı, şirket ortaklarının mali yatırımlar ile ilgili bilgi ve deneyimleri bulunmadığı, kar dağıtımı yapılmadığı, ... Group AG varlığının Türk ... grubuna kredi vererek bilinçli olarak azaltıldığı, kredi ve iştiraklerin muhasebe defterine usulüne uygun kaydedilmediği açıklanmış olup bilirkişi heyetince yasal defter ve belgeler ile kredi sözleşmeleri ve ikraz sözleşmeleri incelendiğinde de ... Group AG ile ikraz sözleşmesi düzenleyen şirketlerin yüklendikleri borçları için herhangi bir geri ödemede bulunmadıkları, borçlarını hisse senetleri ile takas etmek suretiyle kapattıkları tespit edilmiştir.
Bu durumda, davalıların yurt dışında kurulu şirket adına para toplayarak bu paraları Türkiye"deki ... grubu şirketlere aktardıkları iddia olunup dava, organize bir haksız fiillerinden kaynaklanan alacak(istirdat) davası olduğuna ve gerek yabancı devlet kurumları raporları gerekse bilirkişi incelemesiyle ... Group AG ile Türkiye"de muhkim ... Grubu şirketler arasında ikraz sözleşmeleriyle Türkiye"deki mukim ... Grubu şirketlere para akışı sağlandığı sabit olduğuna göre, artık bu aşamadan sonra davacının zararından davalıların haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, haksız fiil, hile ve aldatma olgusunun tespiti yapılırken SPK, TBMM, MASAK raporları, davalı şirketin yöneticileri hakkındaki ceza dosyaları, bu dosyalardaki tanık beyanları da nazara alınarak, her bir davalının hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi ve davalıların zamanaşımı def"inin de buna göre değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.