6. Ceza Dairesi 2020/1532 E. , 2020/5038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 gün ve 2017/295 esas, 2017/366 sayılı kararı ile sanık ... hakkında “Nitelikli yağma” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık ve müdafii tarafından CMK"nın 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya üzerinde inceleme yapan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 15/02/2018 gün ve 2018/420 esas, 2018/404 sayılı kararı ile “İstinaf başvurusunun esastan reddine” karar verildiği;
Anılan karara karşı, sanık müdafiince usulüne uygun ve duruşmalı olarak temyiz davası açıldığı anlaşılmakla;
Başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda; sanık ... müdafii tarafından, temyiz dilekçesinde ve duruşmada hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular CMK"nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı Yasının 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bir suçtan dolayı TCK’nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan
hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.
Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur. Olay tarihinde sanıkların, aracından inmekte olan mağdurun yanında bulunan 136 bin TL parayı zorla alıp mağduru silahla hayati tehlike geçirmeksizin basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaraladıkları somut olayda, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olmayan şekilde en üst hadden temel ceza tayini,
2- 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinde yapılan değişikliğin, karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3- Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin başkan ve üyelerinin isim ve soyisimlerinin karar başlığında gösterilmeyerek CMK"nin 232. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmada ileri sürdüğü temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin 15/02/2018 gün ve 2018/420 esas, 2018/404 sayılı kararının tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA ilişkin oy birliğiyle alınan karar, 16/12/2020 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ali Murat Soylu’nun katıldığı oturumda, sanık ... müdafii Av. ...’ün yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.