Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/1665 Esas 2018/157 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1665
Karar No: 2018/157
Karar Tarihi: 10.01.2018

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/1665 Esas 2018/157 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/1665 E.  ,  2018/157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ :Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM :TCK"nın 204/1, 53/1-3, 58, 158/1-f son, 52, 53/1-3, 58, CMK"nın 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, tamamen sahte tanzim edilmiş 11.780 TL değerindeki çeki, temyiz dışı sanık ... "e borçlarını ödemesi amacıyla temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Sanığın ifadesinde, sahte çek ile ilgisi olmadığını ve suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, temyiz dışı sanık ..."un ise tüm aşamalarda alınan beyanlarında, ... "in kendisinden borçlarını ödemek amacıyla çek temin etmesini istediğini ve açık kimlik bilgileri bilmediği ... isimli kişiden aldığı çeki ... "e kendisinin verdiğini, bu esnada sanık ..."ın bulunmadığını beyan ettiği, çek üzerinde yapılan kriminal incelemede, çekin arkasındaki birinci ciranta yazısının temyiz dışı sanık ... eli ürünü olduğu, ikinci ciranta yazısının ise ... eli ürünü olduğunun belirlendiği, çek üzerindeki herhangi bir yazı ve imza ile sanığın irtibatlı olduğunun belirlenemediği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 31/03/2009 tarih ve 2008/6-256 Esas ve 2009/79 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, ceza mahkumiyetinin, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanaata değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, bu ispatın, hiçbir kuşku ve başka bir türlü oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olması gerektiği dikkate alınarak; somut olayda, sanığın suçlamaları kabul etmemesi, aynı dosyada sanık sıfatıyla yargılanan ... "in soyut iddiasından başka mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmaması ve ... ile sanık arasında ailevi sorunlardan kaynaklı husumet bulunması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
    Kabule göre de;
    Temyiz dışı sanık ... "in, sahte çeki aldıktan sonra vekalet borcunu ödemek amacıyla avukatlık yapmakta olan mağdur ..."e verdiği, ..."in ise çeki bankaya ibraz ettiğinde çekin sahteliğini öğrendiği, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, sahte çek nedeniyle herhangi bir menfaat temin etmeyen sanığın beraatine hükmedilmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 10/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.