23. Hukuk Dairesi 2014/2146 E. , 2014/7608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2013
NUMARASI : 2011/120-2013/18
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Televizyon Kanalı Teknik Dağıtım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme ile ilgili olarak tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalıya sağladığı hizmetin karşılığı olarak düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin, sürenin bitmesi nedeniyle sona erdiğini ve yenilenmediğini, tek taraflı fatura tanzim ve tebliğinin borçlandırmaya yeterli olmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında Televizyon Kanalı Dağıtım Sözleşmesi ve Ek Protokol düzenlendiği, sözleşmenin bir yıllık yapıldığı ve uzatılmadığı, davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketten takip tarihi itibariyle 394.740,91 TL alacaklı olduğunun kayıtlı bulunduğu ve sözkonusu alacağın dava konusu faturalardan kaynaklandığının tespit edildiği, davalıya ait ticari defter ve kayıtların da usulüne uygun tutulduğu, davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde davalı tarafın davacıya 164.414,75 TL tutarında borçlu olduğunun kayıtlı bulunduğu ve sözkonusu alacağın dava konusu faturalardan kaynaklandığının tespit edildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarında 01.08.2008 tarihli 98.333,32 USD bedelli ve 01.09.2008 tarihli 98.333,32 USD bedelli faturaların kayıtlı olmadığı, bu faturaların tebliği ile faturalara konu edilen hizmetlerin davalıya verildiğinin ispata muhtaç kaldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 01.07.2008 tarihinde sona erdiği, iki adet faturanın bu tarihten sonraki dönemler için düzenlendiği, davacının 103.005,17 USD asıl, 7.549,82 USD işlemiş faiz alacağının oluştuğu, ticari ilişkinin USD cinsinden kurulduğu, sözleşmenin 6/c maddesinde USD üzerinde % 2 faiz kararlaştırıldığı, davacı vekiline yemin teklif etme hakkının hatırlatılması üzerine yemin metni sunduğu, davalı şirket yetkilisinin, kayıtlarında bulunmayan iki adet faturaya konu hizmetin verilmediğine ve söz konusu faturalardan dolayı davacıya herhangi bir borcunun olmadığına dair yemin ettiği, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminat istemine hükmedilmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 110.554,99 USD"ye yönelik itirazın iptaline, asıl alacak 103.005,17 USD"ye takip tarihinden itibaren aylık %2 faiz yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, % 40 icra inkar tazminatı olarak 73.408,51 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İcra takip talebinde, toplam 323.032,81 USD alacağın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden tahsili talep edilmiş, harcı esas değer takip tarihindeki efektif satış kurunun karşılığı itibariyle TL olarak gösterilmiştir. Bu takip şekli, İİK"nın 58/3. maddesine uygundur. Davacının böyle bir takip talebi ile takibe konu yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının tahsilini amaçladığı açık olup, mahkemece de takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına hükmedilmesi karşısında icra müdürlüğünce de bu şekilde hesap yapılacağı tabiîdir.
Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacı vekilince yargılama aşamasında ve temyiz dilekçesinde yemin deliline henüz sıra gelmemiş olduğunun ileri sürülmemiş bulunmasına, öte yandan faturaya dayalı olarak varlığını ileri sürdüğü alacağının tahsili için icra takibi başlatan davacının, yargılama sonucunda takibinin haksız olduğu anlaşılsa da, takibin kötüniyetli olduğu yönünde somut bir delil bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.