11. Hukuk Dairesi 2016/4711 E. , 2016/6440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/12/2015 tarih ve 2015/875-2015/852 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.06.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... Grubu yöneticilerinin, 1990"lı yıllardan itibaren yatırılan paranın her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan bu paralar karşılığında yüksek faiz verileceği garantileri ile binlerce kişiden para toplama faaliyetinde bulunduklarını, müvekkilinden de üzerinde "... Holding Anonim Şirketi Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi" ibaresi bulunan bir belge karşılığında 31.204 DM tahsil edildiğini, bu güne kadar müvekkiline herhangi ödeme yapılmadığını ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 31.204 DM (16.000 Euro) karşılığı 28.800 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacının ...nin ortaklar pay defterinde kayıtlı ortağı olduğunu, anonim şirket ortaklarının sermaye olarak verdiklerini geri isteyemeyeceklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacı güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirketin ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 27.881,82 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsililen karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili, alacağın avans faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davanın kısmen kabulü ile alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmemiş, davalılar vekilinin temyizi üzerine karar, yine eksik araştırma gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda, ikinci bozma öncesi verilen tahsil hükmü davacı tarafça temyiz edilmediğinden faiz türü yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Böylece, mahkemece, alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken talep gibi avans faiziyle tahsil hükmü kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki "ticari avans" ibaresi silinerek, yerine "kanuni" kelimesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, temyiz harcı peşin alındığından davacıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 10/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.