17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11517 Karar No: 2017/1643 Karar Tarihi: 20.02.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11517 Esas 2017/1643 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/11517 E. , 2017/1643 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının dava dışı ...."ün konutunu Konut Finansmanlı ....Poliçesi ile sigortaladığını, davalının ise sigortalıya ait konutun da içinde bulunduğu .... Villaları adlı sitenin müteahhitliğini yaptığını, 10.03.2011 günü sigortalı binanın baca şapkasının kolay yanıcı fombort tabir edilen köpük ile kaplı olması sebebiyle baca ağzından çıkan duman ve kıvılcımların kolay yanıcı bu fombort malzemeyi tutuşturması ve fombort malzemenin yanarak aşağıya akması sonucu alevin baca içinde bulunan OSB"lere sıçramasıyla yangının büyüyerek binada hasara neden olduğunu, toplam 5.116,80 TL tazminatın sigortalıya ödendiğini, yangının imalat hatasından çıktığını ileri sürerek yapılan bu ödemenin tahsili için .... İcra Müdürlüğü’nün 2012/ 551 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, yangına sebebiyet veren imalat işinin davalı şirket tarafından yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda teknik olarak davalı firmanın kusurlu olup olmadığı konusunda bir görüşe varılamadığı, bu durumda "yasal halefiyet" koşullarının olayda bulunmadığı ve davacının davalıya rücu edemeyeceğinin kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Konut Finansmanlı .... Poliçesine dayalı tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, meydana gelen hasardan sigortalı konutun bulunduğu kooperatif ile sözleşme yapan davalının müteahhit olarak sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece teknik olarak davalı firmanın kusurlu olup olmadığı konusunda bir görüşe varılamayan 21.10.2015 tarihli inşaat mühendisi ve sigorta hukukçusu raporuna göre davanın reddine karar verilmişse de Dairemizin.... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/246 E. ve 2013/466 K. Sayılı dosyasında hükme esas alınan 18.07.2013 tarihli iki inşaat mühendisi ve bir mimar bilirkişiden oluşan heyet raporu da göz önüne alındığında yapı inşa edilirken bir imalat yapılmadan diğerine geçilemeyeceği, binanın ayrılmaz parçası şömine ve bacanın, dolayısıyla şapkasının da yine davalı şirket tarafından yapılmış olduğu, açıklanan nedenlerle binanın inşaatının kullanılır şekilde bitirilmesinin davalı şirket tarafından taahhüt edilmiş olması, yapım hatasından kaynaklı olarak binanın mütemmüz cüzü niteliğindeki çatı ve bacadan çıkan yangın olayı neticesinde meydana gelen hasardan binanın anahtar teslim komple yapım işini üstlenen davalı yüklenici şirketin haksız fiilde kusur ve sorumluluğu bulunduğu ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/246 E. ve 2013/466 K. sayılı dosyada mübrez emsal kararın gerekçesi ile de sabit olduğu gözetilmeden yazılı gerekçe ile gerçek zarar konusunda rapor aldırılmadan davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.