11. Hukuk Dairesi 2016/4733 E. , 2016/6435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/12/2015 tarih ve 2015/838-2015/853 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/06/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin içinde bulunduğu ... Grubu"nun 1990 yılından itibaren Almanya başta olmak üzere birçok ülkede garanti verilerek binlerce insandan mevduat toplandığını, müvekkilinin davalı şirkete 27.848 EURO verdiğini, parasını her istediği anda alabileceği garantisinin verildiğini, müvekkiline her hangi bir faiz ve para ödemesi yapılmadığını ileri sürerek müvekkili tarafından yatırılan 27.848 EURO karşılığı 50.130,00 TL"nın talep tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluşması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacı güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirketin ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 50.130,00 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsililen karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına dava dilekçesindeki asıl taleplerin tümünün kabul edilmiş olmasına rağmen fazlaya ilişkin istemlerin reddine ibaresinin mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde bulunmasına ve davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesini gerektirmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili, alacağın avans faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davanın kısmen kabulü ile alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmiştir. İkinci kararı davalılar vekili temyiz etmiş, karar eksik inceleme nedeniyle davalılar yararına karar bozulmuştur. Bu durumda, ikinci bozma öncesi verilen tahsil hükmü davacı tarafça temyiz edilmediğinden faiz türü yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Böylece, mahkemece, alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken talep gibi avans faiziyle tahsil hükmü kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki "ticari avans" ibaresi silinerek, yerine "kanuni" kelimesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duurşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 10/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.