5. Hukuk Dairesi 2014/28070 E. , 2015/1725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2011/409-2013/647
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, birleşen davalar ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, el atmanın önlenmesi, birleşen davalar ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen 2012/98E. sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2012/171E. ve 2012/440E. Sayılı davaların ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;
1)Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan başka mahalleden, eski tarihli ve limited şirkete yapılan özel amaçlı satış emsal alınarak bedel tespit edildiği gibi, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değersiz olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerine ters düşecek şekilde inandırıcı ve somut gerekçelere dayandırılmayan rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Hükme esas alınan 16.04.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 2.303,45 m2"lik kısmına el atıldığının belirtildiği ve mahkemece bu kısmın bedeline hükmedildiği halde, taşınmazın tamamının tapu kaydının davacıların hissesi oranında iptaline ilişkin hüküm kurulması,
3)Davacılardan M... G.. H.. dava konusu taşınmazda 1/6, E.. H.. ise 125/768 oranında pay sahibi olup, bu payların bedeline hükmedildiği halde, iptaline karar verilen pay oranlarının hüküm fıkrasına 25/256 olarak yazılması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.