MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve 7258 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Beraat


Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, mağdur ... şirketine yönelik nitelikli dolandırıcılık eylemi anlatılarak dava açılıp bu suçtan beraat kararı verildiği anlaşılmakla, dava konusu yapılmayan 7258 sayılı Yasaya aykırılık eylemine ilişkin sanıklar ... ve ... hakkında zamanaşımı süresi içinde mahallinde dava açılması mümkün görülmüştür.
1- Örgüt kurma, örgüte üye olma ve örgüte yardım etmek, mağdur ... şirketine yönelik nitelikli dolandırıcılık ve mağdur T. Garanti Bankası A.Ş."ye yönelik sahte kredi kartı üretmek suçlarından doğrudan zarar görmeyen Akbank A.Ş."nin davaya katılma ve hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından anılan banka adına vekilinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Cumhuriyet Savcısının sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizine ilişkin yapılan incelemede;
Cumhuriyet Savcısının, sanıklar ... ve ... hakkında örgüt kurmak ve sahte kredi kartı üretmek, sanık ... hakkında ise örgüte üye olmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebi bulunmadığından inceleme sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan Cumhuriyet Savcısının sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Şikayetçi Akbank A.Ş. vekilinin sanık ... hakkında Akbank A.Ş."ye ait kredi kartını sahte olarak üretmek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi Akbank A.Ş."nin gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü vekili aracılığıyla temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi bankanın 5271 sayılı CMK.nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Şikayetçi bankanın duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK.nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, şikayetçi Akbank A.Ş. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.