Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.          
Uyuşmazlık, alacaklı tarafından İİK 99.maddesi uyarınca açılan 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması istemine ilişkindir.
Dava konusu haciz 17.03.2006 tarihinde borçlu tarafından 01.12.2005 tarihli kira sözleşmesi ile kiralanan P. Çarşısı No:107 E.adresinde uygulanmıştır.Hacizde hazır bulunan çarşı müdürü S.S.borçlunun 107 numarada kiracı olduğunu belirtmiş bu beyan üzerine haciz uygulanmış ve iş yerinde borçlunun takip konusu bono da yer alan  E. Kundura unvanın yazılı olduğu görülmüştür.
Davalı 3.kişi haciz adresinin 01.01.2006 tarihli adi şekilde düzenlenmiş kira sözleşmesi ve vergi kaydı uyarınca kendisi tarafından işletildiğini ileri sürerek istihkak iddiasında bulunmaktadır.Haciz tutanağı içeriği ile dosyadaki bilgi ve belgelerden borçlunun halen haciz adresinde faaliyette bulunduğu, davalı adına oluşturulan vergi kaydı ve kira sözleşmesinin alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerden olduğu ve danışığa dayalı istihkak davasının dinlenemeyeceği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerinden- dir.(21.HD.11.03.2003,177-1901).Bu durumda, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya (Alacaklı) iadesine, 11.03.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi.