
Esas No: 2016/18914
Karar No: 2017/15207
Karar Tarihi: 21.12.2017
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/18914 Esas 2017/15207 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın şahsi durumu ve TCK"nın 61. maddesi gözetilerek hapis ve adli para cezasından oluşan temel cezanın takdir hakkı kapsamında tayin edildiği, TCK"nın 49. maddesinde tanımlanan süreli hapis cezası ile 52. maddesinde düzenlenen adli para cezasının suçun özelliği ve failin durumu dikkate alınarak uygulanan ve 1. maddesinde gösterilen suçun önlenmesi amacına hizmet eden birbirlerinden farklı yaptırımlar oldukları, bu yüzden her iki yaptırımın tıpatıp aynı şekilde uygulanamayacakları, kaldı ki suçun karşılığı olan 165. maddesinde uygulanabilecek üst sınırın (alt sınır gösterilmeksizin) on bin gün olarak belirlendiği, dolayısıyla mahkemenin temel adli para cezasını (52. maddede beş gün olarak gösterilen alt sınır yerine) 180 gün olarak belirlemesinin anılan maddeler gözetildiğinde bütünüyle takdir hakkı kapsamında kaldığı T.C. Anayasası"nın 138/1. maddesinde aranan şekilde hukuki ve vicdani kanaate göre verilen hükmün çelişki içermediği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/12/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.