17. Hukuk Dairesi 2014/17995 E. , 2017/1628 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada; 12/11/2011 tarihinde davacının eşi olan ...."nın yolcu olarak bulunduğu, davalının sigortacısı ve diğer davalının sürücüsü olduğu araç içerisindeyken geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın (sigorta şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı olması kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada; yine bu kaza sonucu araç içerisinde yolcu olan davacının eşi olan ...."ın hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla davacı için 1.000,00 TL maddi tazminatın (sigorta şirketi açısından poliçe limitleri ile
sınırlı olması kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili, 05/05/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile asıl dava davacısı müvekkili ... için istedikleri tazminat miktarını 5.000,00 TL"den 66.204,00 TL"ye, birleşen dosya davacısı ... için 1.000,00 TL"den 38.474,00 TL"ye yükselterek davayı ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; davalının poliçe kapsamında sorumlu tutulabilmesi için sigortalının kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti gerektiğini, kaza nedeni ile davacılar tarafından gerekli belgeler ile davalı şirkete müracaat edilmediğini ve müvekkilinin temerrüdü söz konusu olmadığından faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca birleşen davada hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davacı ... için 66.204 TL destekten yoksunluk tazminatının, birleşen davanın kabulü ile davacı ... için 38.474 TL destekten yoksunluk tazminatının dava tarihi olan 22/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve davalı ... Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak (Sigorta Şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamanın benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminatın tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK"nun 51. md.); hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (TBK"nun 52. md.)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Dosya içeriğinden somut olayda müteveffa ....."ın davalı ..."nin trafik sigortasını yaptığı araçta yolcu olduğu, müteveffanın davalının sigortaladığı araçta kendi isteği üzerine hatır için taşındığı sabittir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece ..."ın ölümü nedeniyle birleşen dava davacısı ... için hesaplanan tazminata hatır taşıması indirimi uygulanmamıştır. Mahkemece Dairemizin yerleşik uygulamaları ile benimsenen % 20 oranında indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş."ne geri verilmesine 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.