MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babasından intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında rızaen paylaşıldığını, ..."a isabet eden taşınmazı 1984 yılında satın aldığını ve o tarihten beri kullandığını, ancak kadastro sırasında hataen ..."ya isabet eden taşınmazın 1123 parsel numarası ile ..., ..."ya isabet eden taşınmazın 1122 parsel numarası ile ... adına tesbit gördüğünü hatanın ..."nin oğlu davalı ..."in taşınmaz üzerinde inşaat yapmak istemesi üzerine anlaşıldığını, uzlaşma çabalarının sonuç vermediğini ileri sürerek tapunun iptali ile miras payı oranında tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, çekişme konusu 1122 parsel sayılı taşınmazın annesi ..."ya veraseten intikal ettiğini, annesinin ölümü üzerine adına tescil edildiğini, haksız ve yolsuz tescilin sözkonusu olmadığını, tapu kaydına güvenin esas olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istemli, davalı vekili tarafından da katılma yolu ile temyiz edilmiş olmakla; duruşma isteği değerden reddedilip, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davada kadastro öncesi nedene dayanılmış olup, çekişme konusu taşınmazın kadastro tesbitinin kesinleştiği tarihle dava tarihi arasında 3402 sayılı yasanın 12/3.maddesindeki 10 yıllık sürenin geçtiği açıktır. Davanın reddedilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibari ile doğrudur. Tarafların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00.-"er TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan ve diğer temyiz eden davalıdan ayrı ayrı alınmasına, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.