11. Hukuk Dairesi 2015/13860 E. , 2016/6416 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/04/2015 tarih ve 2013/233-2015/320 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı şirket temsilen kendi adına asaleten davacı ... tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen davacı asil ..., davacılar vekili Av. ..., davalılar vekili Av. ..., davalı ... Oto. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Muktedir Lale tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılardan ... ve ... Otomotiv arasındaki iş ortaklığının 20/08/2002 tarihli sözleşme ile tasfiye edildiğini, davalıların bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine riayet etmemesi üzerine davalar açıldığını, bu davaların birleştirilerek netice itibariyle ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/11 Esas ve 2012/245 karar sayılı kararı ile taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğini, birleşen davalardan ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2004/208 Esas sayılı dosyasında kar kaybının talep edildiğini, söz konusu dosyada talebin dava tarihine kadar hesaplandığını, oysa ki müvekkillerinin uğradıkları kâr kaybı zararının daha fazla olduğu halde takip tarihi itibariyle 1.750.000. TL"nin tahsilinin talep edildiğini, söz konusu dava tarihinin 26.02.2004 olup bilirkişi raporlarında araçların fiilen haczedildikleri tarih ile dava tarihi arasındaki kâr kaybının hesaplandığını, dava tarihinden sonraki kâr kaybı taleplerinin baki olduğunu, 2003 ve 2004 yılı günlük kiralama fiyatının 65-85 TL olarak kabul edilmesi durumunda 26.02.2004 tarihinden sonraki dönemde mahrum kalınan kar kaybının 2004 yılından sonraki kiralama bedelleri esas alınarak zararın belirlenmesi gerektiğini, ... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz edildiğini, dava konusu araçların oto kiralama faaliyetinde kullanılmakta olduğu, fiili haciz sonucu bu araçların kiralanması olanağının kalmadığı bu nedenle araçların fiili haczi nedeniyle kâr kaybı meydana geldiğini, ancak 27 araçtan fiili haczi yapılan 17 araç için kâr kaybı hesabı yapılarak diğer 10 araç için hesaplama yapılmadığını, söz konusu araçlar için maruz kalınan kâr kaybının hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği yönünde hükmün temyiz edildiğini, başlatılan takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, ...Asliye Ticaret Mahkemesi"nde açılan dava tarihinden sonraki kâr kaybının tahsili için davalılar hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın zamanaşımı, usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki iş ortaklığının tasfiyesinden kaynaklanan, kâr kaybı da dahil tüm uyuşmazlıkların kesinleşen mahkeme kararı ile çözümlendiği, kesinleşen karar ile davacının fiili haciz tarihinden dava tarihinde kadar ki kâr kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verildiği, eldeki davanın ise yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ile davacı şirketi temsilen kendi adına asaleten davacı ... temyiz etmiştir.
Dava, kar kaybının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve inkar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, işbu davanın ek dava olarak açıldığı, iş bu davada 26/02/2004 tarihinden sonraki dönemde yoksun kalınan kar kaybının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen davada, davacı tarafın kâr kaybı araçların fiili haciz tarihinden birleşen dava tarihine (26.02.2004) kadar hesaplanmış karara bağlanmış olup, işbu davada ise anılan tarihten sonraki kâr kaybı talep edilmektedir. Bu bağlamda mahkemece, kabulün aksine ek olarak daha sonraki döneme ilişkin kar kaybının tahsiline yönelik görülmekte olan davanın dinlenebileceğinin kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken isabetli görülmeyen yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle mümeyyizler yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davacı şirketi temsilen kendi adına asaleten davacı Saim’in temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyizler yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.