Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4671 Esas 2010/5679 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4671
Karar No: 2010/5679
Karar Tarihi: 13.05.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4671 Esas 2010/5679 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/4671 E.  ,  2010/5679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçüm düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 560 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümü miktarının tapu kaydında eksik gösterildiğini ileri sürerek düzeltilmesini talep etmiştir.
    Davalı idare davanın reddini savunmuş, davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kayıttaki yüzölçümü ile taşınmazın gerçek yüzölçümü arasındaki farklılığın giderilmesi istemiyle açılmıştır.
    Çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü kural olarak çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemin iptali için de sulh mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır.
    Somut olayda ise; davacı tarafından anılan yasanın 41.maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan mahkemede dava açılmıştır. Yasada öngörülen işlem basamakları yerine getirilmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Mahkemece, açıklanan bu hususlar ve HUMK’nun 7. maddesi hükmü gözetilerek idari makamın görevine giren bir iş kendisine arz olunması nedeniyle davanın reddi gerekirken istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, 13.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.