Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı aleyhine Uzunköprü İcra Müdürlüğünün 2012/2931 sayılı dosyası ile işletme bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını fakat davalının haksız yere itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %40" ı oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının, davacıya genel kurul kararları doğrultusunda hesaplanan faiz miktarı ile birlikte toplam 3.734,80 TL borcu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. 1) Dava, işletme bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 297 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Genel olarak yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükmün açık, anlaşılır, şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Bu nedenle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir. Somut olayda, mahkemece, 30.01.2014 tarihli kısa kararda miktar belirtilmeksizin davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, gerekçeli kararda ise davanın tam kabulüne karar verilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye neden olunduğundan hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.