19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/28440 Karar No: 2019/9194 Karar Tarihi: 29.05.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/28440 Esas 2019/9194 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında gümrük kaçakçılığı suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, daha önce aynı suçtan mahkum olduğu için mahsup edilip edilmeyeceği ve aynı mağdura karşı birden fazla suç işleyip işlemediği tartışılması gerekmektedir. Ayrıca, hapis cezasına mahkum olduğu için hak yoksunluklarına da hükmedilmemesi gerekmektedir. Kararda belirtilen TCK 53. maddesi bu hak yoksunluklarını açıklamaktadır. Ayrıca, verilen adli para cezasının miktarı TCK 50/1. maddesi uyarınca belirlenmelidir. Gerekçeli kararın suç tarihinde yanlışlık olduğu da belirtilmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri; TCK 43/1, 50/1, 52/2, 53 ve 5237 sayılı TCK'dir.
19. Ceza Dairesi 2019/28440 E. , 2019/9194 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 26.04.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Hacıbektaş Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2014/39 (E) ve 2014/134 (K) sayılı mahkumiyet hükmünün Yargıtay 7. Ceza Dairesince incelenerek 28.05.2015 tarihinde onanarak kesinleşmesi karşısında; Kesinleşmiş cezanın mahsup edilip edilmeyeceği bakımından anılan dosya getirtilip incelenerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi, 3-Doğrudan hükmedilen adli para cezasının bir gün karşılığının TL cinsinden belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesi yerine TCK"nin 50/1. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması, 4-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 02/05/2013 yerine "02.05.2012" şeklinde gösterilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.