16. Ceza Dairesi 2016/2657 E. , 2016/3923 K.
"İçtihat Metni"
TALEP:
İftira suçundan hükümlü ..."ün, TCK"nın 267/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2012 tarih ve 2011/47 esas, 2012/670 karar sayılı kararı temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, müştekinin karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin şikayeti üzerine, karşılıksız çek keşide etme suçundan savunmasına başvurulan sanığın, çekteki imzasını inkara yönelik savunmasının iftira suçu olarak değerlendirilemeyeceği, olayda sanığa isnat edilen iftira suçunun yasal unsurların oluşmadığından, atılı iftira suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2016 tarih ve 2016/93983 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
30.05.2007 keşide tarihli keşidecesi ..... olan 5.000TL bedelli çekin banka ibrazında karşılıksız çıkması üzerine çekin hamili ..."ın ... Cumhuriyet Başsavcılığına karşılıksız çek keşide etmekten cezalandırılmasına yönelik şikayetine istinaden yapılan soruşturmada çekin sanık ... tarafından imzalanarak kendilerine verildiğini söyleyen müşteki ..."ın beyanı üzerine sanık ..."ün alınan savunmalarında çeki kendisinin imzalamadığını, ... ... .... Şti"ni ..."dan devir aldığını söylemek sureti ile imza inkarında bulunması üzerine yapılan ekspertiz incelemesinde ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinin 28.12.2011 tarihli raporunda çek altındaki imzanın sanık ..."ün eli ürünü olduğunun anlaşılması karşısında, sanık ..."ün, TCK"nın 267/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2012 tarih ve 2011/47 esas, 2012/670 karar sayılı kararı temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Müştekinin karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin şikayeti üzerine, karşılıksız çek keşide etme suçundan savunmasına başvurulan sanığın, çekteki imzasını inkara yönelik savunmasının iftira suçu olarak değerlendirilemeyeceği, olayda sanığa isnat edilen iftira suçunun yasal unsurların oluşmadığından, atılı iftira suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
III) Hukuksal Değerlendirme:
İftira suçu 5237 sayılı TCK"nın “İftira” başlıklı 267. maddesinde düzenlenmiş;
“(1)Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.
(3)Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4)Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(5)Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkumiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; (…) (1) hükmolunur. (1)
(6)Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7)(İptal: Anayasa Mahkemesinin 17.11.2011 tarihli ve E. 2010/115, K. 2011/154 sayılı Kararı ile.) (2)
(8)İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
(9)Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.”
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinin 1. fıkrasında;
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”
Uyuşmazlık konusuna ilişkin yasal düzenlemeler incelendiğinde;
İftira suçunun oluşabilmesi için, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; Müştekinin karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin şikayeti üzerine, karşılıksız çek keşide etme suçundan savunmasına başvurulan sanığın, çekteki imzasını inkara yönelik savunmasının iftira suçu olarak değerlendirilemeyeceği, olayda sanığa isnat edilen iftira suçunun yasal unsurların oluşmadığından, atılı iftira suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2012 tarih, 2011/47 esas ve 2012/670 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
İftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün iptali ile hukuka aykırılığın CMK"nın 309/4-d maddesine istinaden düzeltilmesi mümkün görüldüğünden;
Sanığın iftira suçundan CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince BERAATİNE, olarak düzeltilerek diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.