Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/36053
Karar No: 2014/1578
Karar Tarihi: 27.01.2014

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2013/36053 Esas 2014/1578 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kahta Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davası için verilen kararda, sanık çocuk hakkındaki hükmün açıklanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğun mahkumiyeti durumunda, hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesi gibi yeni bir hüküm kurulabileceği belirtilmiştir. Kararda, suça konu fotoğraf makinelerinin geri iade edilmesi ve tüm zararın sanık tarafından karşılanması nedeniyle suçun kasıtlı olmadığından 5237 sayılı TCK'nin 168. maddesinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Baroya yazı yazılarak zorunlu müdafii görevlendirilen suça sürüklenen çocuk için ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden boşta gezdiği ve mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesine açıkça aykırı olduğu vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 231/11. maddesi, 1412 sayılı CYY'nin 326/son maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 39. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 13/1. maddesi, CYY'nın 324. maddesi ve 325. maddesi belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi         2013/36053 E.  ,  2014/1578 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No: 2 - 2012/261588
    MAHKEMESİ : Kahta Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/05/2012
    NUMARASI : 2012/203 (E) ve 2012/289 (K)
    SUÇ : Hırsızlık
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtayca yapılacak inceleme sonucunda giderilir.
    Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır.
    Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık bakımından ise, yerine getirememe sebebi başta olmak üzere durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir.
    Somut olayda, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanması ile yetinilmesi yerine, CMK’nın 231/11. maddesinin 2. cümlesinde tanımlanan hükme uymayacak biçimde yazılı şekilde uygulama yapılarak suça sürüklenen çocuğa, açıklanması ertelenen hükümdeki cezadan farklı ceza verildiği, henüz açıklanmayan bir hükümde yer alan ceza 1412 sayılı CYY"nın 326/son maddesine konu edilemez ise de, suça sürüklenen çocuğun kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle açıklanan hükmün, açıklanması geri bırakılan hükümden farklı bir ceza ve uygulamayı içermemesi gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında önceki hükümden farklı olarak 5237 sayılı TCK"nın 39. maddesinin uygulanmaması,
    2- Suça konu fotoğraf makinelerinden ikisinin bulunduğu yerin, temyize konu olmayan suça sürüklenen çocuk Bayram ..tarafından gösterilmek suretiyle yakınana iadesinin sağlanmış ve 25.03.2009 tarihli duruşmadaki ifadesinde yakınanın, tüm zararının sanık tarafından karşılandığını belirtmiş olması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- 5320 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde, CYY gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile ücret ödeneceği, bu ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı, CYY"nın 324. maddesinde yargılama giderlerinin neleri kapsayacağı ve aynı Yasanın 325 maddesinde de,bütün yargılama giderlerinin cezaya ya da güvenlik tedbirine mahkum edilen sanığa yükleneceğinin düzenlenmiş olmasına karşın,Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesinde,her sanığın kendi kendini savunmaktan başka,kendisinin seçeceği ya da mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa,mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanma hakkına da sahip olduğu belirtilmiş ve Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmelerin yasa gücünde olduğu, anayasaya aykırılıklarının ileri sürülemeyeceği ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası sözleşmelerle yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Anılan maddeye göre, Hakim, uyuşmazlıklarda, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ulusal yasalarla, uluslararası sözleşmelerin çelişmesi durumunda şüphesiz ki uluslar arası sözleşme hükümlerine göre hareket etme durumundadır. Bu açıklamalar ışığında; CYY"nın 150/2. maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden boşta gezdiği ve mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 27/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi