Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20956
Karar No: 2014/3381
Karar Tarihi: 25.02.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/20956 Esas 2014/3381 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/20956 E.  ,  2014/3381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/11/2012
    NUMARASI : 2012/1540-2012/1498

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla örnek nolu ödeme emriyle ilamsız takip başlatılmış olup, borçlu vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu,limit ipoteği olduğundan faize itiraz ettiğini, ipoteğin acentelik sözleşmesi nedeniyle verildiğinden yargılamayı gerektirdiğini açıklayarak ödeme emri tebliğinin 07.11.2012 olduğunun tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ödeme emrinin mernis adresine tebliğinin usulüne uygun olduğunu,davacının esasa ilişkin şikayetlerinde ise 7 günlük sürenin aşıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte ödeme emrine itiraz hakkında genel haciz yoluna ilişkin İİK"nun 62. maddesinden 72. maddesine kadar olan hükümler uygulanır. İİK"nun 149/b ve 150/a maddelerine göre borçlu; ödeme emrine karşı, her türlü itirazını İcra Dairesi"ne yapmak zorundadır. Bu gerekçe ile borçlunun sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ise İcra Mahkemesi"nce incelenip karara bağlanır. Nitekim borçlu İcra Müdürlüğü"ne yaptığı itirazında şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü şikayet ve itiraz nedenlerini belirtmiş, İcra Müdürlüğü"nce tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususunun mahkemece değerlendirileceği gerekçesiyle takibin durdurulması talebi reddedilmiştir.
    11.01.2011 tarihinde 6099 sayılı Kanunun 3. maddesiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."
    Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin, bilinen adreste tebligat başlıklı 16/2.maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" denilmiştir.
    Tebliğat Kanunu"nun 21/1 maddesinde ise “kendisine tebliğat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebliğat yapılacak kimselerden hiçbiri adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veya zabıta amir veya memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşulardan birine varsa yönetici veya kapıcıya bildirir...” hükmüne, adresten geçici ayrılma haline dair, Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yöneltmeliğin 30. maddesinde ise “...tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir..." düzenlemesi yer almaktadır.
    Somut olayda şikayetçi borçlunun Mernis adresine çıkarılan tebliğat arkasında “...A.. G.. soruldu. İşte olduğu beyan edildi...” şerhi bulunmakta ise de; A.. G.."ün sıfatına yer verilmemiş olduğu gibi araştırma yapılan bu şahsın imzası da bulunmamaktadır. Her ne kadar matbu şerhte “beyanı imzadan etti” şeklinde açıklama yapılmış ise de bu açıklamada da “imtina” sözcüğü bulunmadığından imzadan imtina edilmiş olduğu da kabul edilemez. Bilgi alınan kişinin Yönetmeliğin 30/1 maddesinde yer verilen komşu-yönetici-kapıcı sıfatı taşıyıp taşımadığı belirlenemediğinden yapılan tebliğatın Tebliğat Kanunu"nun 21/1, Yönetmeliğin 30/1 maddesine aykırı olduğunun kabulü gerekir. (HGK"nun 30.04.2003 tarih 2003/6-321 Esas, 2003/307 Karar sayılı Kararı) Tebliğat Kanunu"nun 32. maddesine göre tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur.
    Bu durumda Mahkemece şikayetçiye çıkarılan ödeme emrinin usulsuzlüğüne ve borçlunun bildirdiği 07.11.2012 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle istemin tümden reddi isabetsizdir.
    SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi