3. Hukuk Dairesi 2016/17997 E. , 2017/8157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, tarafların Kayseri 4. Aile Mahkemesinin 09.07.2013 tarih ve 2012/731 Esas- 2013/698 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, mahkemece davalıya aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, davalının babasının ölümü sonucu davalıya yetim maaşı bağlandığını, ayrıca babasından tarla, bağ, bahçe ve ev kaldığını, davalının babasından kalan evde kira ödemeden oturduğunu, müvekkilinin ise emekli memur olup, 1625 TL emekli maaşından başka hiçbir geliri olmadığını, 525 TL kira ödediğini beyanla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının almış olduğu yetim maaşının asgari ücret altında olduğu bu itibarla yoksulluğu ortadan kaldırmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Türk Medeni Kanunun 176/4.maddesine göre; iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.
Somut olayda, tarafların Kayseri 4. Aile Mahkemesinin 2012/731 Esas- 2013/698 Karar sayılı dosyasıyla 09.07.2013 tarihinde boşanmalarına karar verildiği, davalı ... lehine 500 TL tedbir nafakasına, boşanma kararı kesinleştikten sonra
./..
yoksulluk nafakası olarak devamına, ... lehine 15000 TL maddi tazminat ve 15000 TL manevi tazminata karar verildiği, kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2013/24725 esas-2014/8648 karar sayılı kararıyla onanmasına karar verildiği ve kararın boşanma hükmü dışında diğer yönlerden 30.05.2014 tarihinde, Boşanma yönünden 05.11.2013 tarihinde kesinleştiği , davacının , aylık 1625 TL emekli maaşı aldığı, 525 TL kira ödediği, yeniden evlendiği, davalı kadının ise babasının ölümü akabinde aylık 735,19 TL yetim maaşı aldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Yerleşik Yargıtay"ın uygulamalarına göre asgari ücret seviyesindeki gelirin de yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir .(HGK"nun 1.5.2002 gün 2-397 E-339 K. Sayılı kararında olduğu gibi).
Davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmamakla birlikte nafaka ilamından sonra ekonomik durumunda iyileşme olduğu, bu durumun da sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, tarafların sosyo-ekonomik durumları nazara alınarak yoksulluk nafakası miktarında hakkaniyete uygun bir indirim yapmaktan ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.