Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/688
Karar No: 2020/1960
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/688 Esas 2020/1960 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2020/688 E.  ,  2020/1960 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 31.12.2019 tarih ve 2019/9071 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.01.2020 tarih ve KYB-2020/3060 sayılı ihbarname ile;
    Resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından ilgili şüpheliler haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/05/2018 tarihli ve 2017/115250 soruşturma, 2018/55442 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/07/2018 tarihli ve 2018/4767 değişik iş sayılı kararının "Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/07/2018 tarihli ve 2018/4767 değişik iş sayılı kararının kesin nitelikte olması nedeniyle, anılan kararı müteakip yeniden yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28/09/2018 tarihli ve 2018/6368 değişik iş sayılı kararının hukukî değerden yoksun olduğu değerlendirilerek ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/05/2018 tarihli ve 2017/115250 soruşturma, 2018/55442 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda şüpheliler tespit edilmeden her ne kadar ilgili şüpheliler hakkında soruşturma yapılmış ise de, dosya kapsamından tespit edilen ..., ..., ... ve ..."in şüpheli oldukları değerlendirilerek yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre, müşteki ..."ın Maltepe Askeri Lisesi"nde 4 yıllık eğitimini tamamladıktan sonra Kara Harp Okulu"nda eğitimine başladığı, 2 yıl boyunca derslerinde başarılı olmasına rağmen 2011-2012 öğretim yılında sınav notlarında düşmeler meydana gelmesi nedeniyle itirazda bulunduğu, itiraz üzerine sınav kağıtlarını incelediğinde kendine ait olmayan yazı ve işaretlenmeler olduğunu gördüğü, devam eden sınavlarda da düşük notlar alması üzerine başarısızlık nedeniyle okulu ile ilişiği kesildiği ve sınav kağıtları üzerinde değişiklik yapanlar hakkında resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunması üzerine başlatılan soruşturmada, şikâyete konu olaya ilişkin soruşturma yapma görevinin Askeri Savcılığa ait olduğundan bahisle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 22/04/2014 tarihli ve 2014/54512 soruşturma, 2014/234 sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın Kara Harp Okulu Komutanlığına gönderilmesine karar verildiği, görevsizlik kararını müteakip gerekli işlemleri yapmayan personel hakkında müşteki tarafından suç duyurusunda bulunulması talebinin personelin kasıtlı davranmadığı değerlendirilerek haklarında işlem tesis edilmemesine karar verilmesi üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığının 30/03/2015 tarihli ve 2015/273 esas sayılı yazısı ile görevsizlik kararı üzerine işlem yapmayanlar hakkında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığınca soruşturma yapılması talebinde bulunulduğu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 31/05/2017 tarihli ve 831 sayılı kararı ile askerî mahkemelerin kapatılması nedeniyle soruşturma dosyasının yeniden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2018 tarihli ve 2017/115250 soruşturma, 2018/55442 sayılı kararı ile görevsizlik kararı üzerine işlem yapmayan personel hakkında, Kara Harp Okulu Komutanlığına gönderilen kararın kime hangi tarihte teslim edildiğine dair resmi bir kaydın bulunmadığı ve görev gereklerine aykırı davranılması sonucunda oluşan bir zararın oluşmadığından bahisle görevi kötüye kullanma suçundan, müştekinin sınav kağıtlarında yapılan tahrifatın bir kısmının tespit edilmesine rağmen tahrifatın kimin el ürünü olduğunu ortaya koyacak derecede bir kanaatin bulunmadığı ve tahrifat yapıldığı iddia olunan kısımlar hakkında tahrifat yapılmamış olsaydı da müştekinin dersten geçmesine yeter not alacak ölçüde olmadığı ve gereksiz/faydasız sahtecilik niteliğinde olduğu değerlendirilerek resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Kara Kuvvetleri Komutanlığının 30/03/2015 tarihli ve 2015/273 esas sayılı yazısı ile görevsizlik kararı üzerine işlem yapmayanlar hakkında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığınca soruşturma yapılması talebinde bulunulduğunun anlaşılması karşısında, işlem yapmayan personelin yapılacak bir araştırma ile bulunabileceği, müştekinin soruşturma sırasında okuldan ilişiğinin kesilmiş olduğu hususu da değerlendirildiğinde mağduriyetinin mevcut bulunduğu ve ortada bir zarara sebebiyet verilmediğinden bahsedilmeyeceği gibi dosya kapsamına alınan sınav kağıtlarının incelenmesi talebi ile gönderilen Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 07/04/2017 tarihli ve ANK-BLG-17-00951 nolu uzmanlık raporuna göre sınav kağıtları üzerinde mevcut rakamların silinmesi ve yerlerine yenilerinin yazılması suretiyle tahrifat yapıldığının tespit edildiği, müştekinin sınav sonuçlarındaki başarısızlığı nedeniyle okuldan ilişiğinin kesildiği, uzmanlık raporu ile de tespit edilen bu durumda sınav kağıtlarını değerlendiren ve dosya kapsamında yer alan öğretim elemanları hakkında mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    5271 sayılı CMK‘nin 173.maddesi;
    (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
    (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
    (3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
    (5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.
    (6) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/11 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/10 md.) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır, biçimindedir.
    Aynı Kanun‘un 271. maddesinde ise;
    (1) Kanunda yazılı olan hâller saklı kalmak üzere, itiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir. Ancak, gerekli görüldüğünde Cumhuriyet savcısı ve sonra müdafi veya vekil dinlenir.
    (2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir.
    (3) Karar mümkün olan en kısa sürede verilir.
    (4) Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir; ancak ilk defa merci tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir, şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.02.2019 tarihli 2015/4-70 Esas ve 2019/66 Karar sayılı ilamında ise; “...öte yandan Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 206-250 sayılı ile 06.12.2016 tarihli ve 801-464 sayılı kararlarında vurgulandığı üzere, hukuken geçerli olmayan karar veya hükümlere karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulmasının olanaklı olmadığı kabul edilmiştir. Öğretide de; yokluklarında verilip ilgililerine tebliğ olunmadığından kesinleşmeyen hükümler, eski hâle getirme nedeni olan, kanun yolunun türü, süresi ve merciinin gösterilmediği kararlar, kanun yolu açıklamasında yanıltıcı, yanlış ifade kullanılan kararlar, hukuken yok hükmünde olan kararlar kesinleşme koşulu gerçekleşmediğinden kanun yararına bozmaya konu olmazlar. (Ezgi Aygün Eşitli, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Kanun Yararına Bozma, TBB Dergisi, 2016, S.122, s.204-205) görüşü bulunmaktadır.“ değerlendirilmesinde bulunulmuştur.
    Somut olayda; resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından yapılan soruşturma sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 11.05.2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, bu karara yönelik Kara Kuvvetleri Komutanlığı Hukuk Hizmetleri Başkanı tarafından itirazda bulunulması üzerine, 11.07.2018 tarihinde Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliğince “itiraz edenin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda taraf olarak yer almaması“ nedeniyle “karar verilmesine yer olmadığına“ şeklinde karar verilmiş ve bu karara karşı yapılan itirazın da Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28.09.2018 tarihli kararıyla reddedildiği anlaşılmış ise de; kanun yararına bozma konusu yapılan kararın ihbarnamede belirtilenin aksine “itirazın reddi“ kararı olmadığı, Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliğince itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, kanun yararına bozma yoluna başvurulabilmesi ve bu yolla inceleme yapılabilmesi için Sulh Ceza Hâkimliğince uyuşmazlığı çözen ve "karar niteliği" taşıyan bir karar verilmiş olmasının gerekeceği, “karar verilmesine yer olmadığına“ ilişkin kararın ise kanun yararına bozma konusu yapılamayacağının anlaşılması karşısında; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.05.2018 tarihli 2017/115250 Soruşturma ve 2018/55442 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itiraz sonucu merci Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 17.07.2018 tarihli 2018/4767 Değişik İş sayılı kararı ile verilen “karar verilmesine yer olmadığına“ ilişkin kararına yönelik kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, buna karşılık yukarıda yer verilen yasal mevzuat doğrultusunda Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28.09.2018 tarih ve 2018/6368 Değişik İş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının hukukî değerden yoksun olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından, itiraz üzerine öncelikle CMK‘nin 173. maddesi uyarınca itiraz edenin atılı suçlar bakımından suçtan zarar görüp görmediği belirlenerek, suçtan zarar görmediğinin tespiti halinde gerekçeleri de yazılmak suretiyle itirazın usulden reddine, aksi durumunda ise dosyanın esası incelenerek soruşturmanın genişletilmesine, itirazın esastan reddine ya da itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, itiraza ilişkin bir karar verilmesi yönünden müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi