Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde; Müştekinin soruşturma aşamasında ve mahkemede de aracının kapısını kilitlediğini beyan etmesi karşısında, hırsızlık eyleminin TCK"nın 142/1-b maddesindeki suçu oluşturmasına rağmen TCK"nın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı, 24.11.2015 günlü resmi gazetede yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkra ( b ) bendinde düzenlenen seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına"" hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılamaya yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkralarından TCK 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden (b) bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.