Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/6261 Esas 2008/3602 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/6261
Karar No: 2008/3602
Karar Tarihi: 06.03.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/6261 Esas 2008/3602 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/6261 E.  ,  2008/3602 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 07/02/2007
    NUMARASI : 2006/406-2007/11

    Davacı, sigortalılık başlanğıç tarihinin 1.12.1987 olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine  karar vermiştir.     
    Hükmün davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, 01.12.1987 tarihinde davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetinin sigortalılığına ve emekliliğine başlangıç teşkil ettiğinin tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece 21.10.1973 doğum tarihli olan davacının 01.12.1987 tarihindeki işe girişinin sigortalılık başlangıcı olarak tesbiti isteminin reddine yönelik karar doğrudur.
    Ne varki, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 60/G maddesine göre, 18 yaştan önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir. Başka bir anlatımla, 18 yaştan önceki süreleri sigortalılık süresine dahil edilmez isede, "prim ödeme gün sayılarının hesabına" dahil edilir. Bu bakımdan, 18 yaştan önceki sürelerin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilmek üzere tesbiti gerektiği açık-seçiktir.
    Yapılacak iş; davacının 18 yaştan önceki sigortalı olarak geçen 1 günlük çalışmasının prim ödeme gün sayısına dahil edilmek üzere tesbitine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya  aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,  temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.