12. Ceza Dairesi 2016/378 E. , 2016/2850 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ..."ın tapuda adına kayıtlı olan ... ilçesi, ... köyü, ... Boğazı mevkiinde bulunan 584 sayılı parselin, ... I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 06.10.1995 tarih, 5932 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı ilan edilen bölge içerisinde bulunduğu, yine adı geçen Koruma Kurulu"nun 16.05.2003 tarih, 10555 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenen Ayazma"nın koruma alanı içerisinde kaldığı, sanık ... adına kayıtlı arazi içerisinde ilgili Koruma Kurulu"ndan izin almadan su kuyusu açıldığına dair ihbar üzerine, sanık ... ile bu arazilerle ilgilenen kişiler olan ..."ın eşi ... ve babası ... hakkında soruşturmaya başlandığı, her ne kadar 584 sayılı parsel içerisinde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"ndan izin alınmadan su kuyusu açıldığının tespit edilmesi üzerine sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de, sanık ... adına ... ili, ... ilçesi, ... mevkiinde yer altı suyu arama ve kullanma belgeleri için ... Müdürlüğü"ne başvurulduğu, ... adına 11.07.2008 tarihli Yeraltı Suyu Arama Belgesi ile 15.08.2008 tarihli Yeraltı Suyu Kullanma Belgesi"nin alınması üzerine 584 sayılı parselde su kuyusu açtırıldığı, ilgili Koruma Kurulu"ndan izin alınmamışsa da, sanıkların bir kamu kurumundan aldıkları belgeye güvenerek davaya konu su kuyusunu yaptırdıklarından bir suç kastı ile hareket etmedikleri, yine 04.01.2011 tarihli keşif tutanağının, keşfe iştirak eden fen bilirkişinden alınan 06.01.2011 tarihli rapor ile arkeolog ve inşaat mühendisinden alınan 06.12.2011 tarihli raporlardan anlaşılacağı üzere, sanıklar tarafından açtırılan su kuyusunun toprak ile doldurulup kapatıldığı, su kuyusu açılabilmesi için doğal örtüye bir zararın verilmediği, böylece sanıklar tarafından davaya konu su kuyusunun yapılabilmesi için bir kamu kurumundan izin almaları ve haklarında dava açıldıktan sonra da kuyunun, toprak ile doldurulup kapatılarak, taşınmazın eski hale getirilmesi nedenleriyle sanıklarda suç kastının olmadığı ve mahkemece sanıkların üzerine atılı suçtan beraatlerine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, sanıkların bir suç kastıyla hareket etmediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.