12. Ceza Dairesi 2015/2209 E. , 2016/2846 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... 3 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 15.11.1995 tarih, 7755 sayılı kararıyla 3. derece doğal sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer alan, ... ili, Beykoz ilçesi, ... köyü, ... caddesi, 123 numaralı parselde yer alan ve tapuda sanık adına kayıtlı olan kargir evde, sanık tarafından ilgili Koruma Bölge Kurulu"ndan izin alınmadığı halde onarım çalışmasına başlandığı, bu durumun kolluk görevlilerince 28.03.2013 tarihinde yerinde yapılan incelemede tespit edildiği ve sanık hakkında soruşturmaya başlanarak, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, 25.11.2013 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisi ve fen bilirkişisinden alınan raporlarda belirtildiği üzere, sanığın 3. derece doğal sit alanı içerisine yaptığı izinsiz uygulamaların, fiziki ve inşai müdahale niteliğinde olduğu, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına ilişkin kararların ilgilisine tebliğ edilmesinin veya ilanının zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin veya ilanın bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
Davaya konu yer tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmayıp, 3. derece doğal sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığı, bu nedenle somut olayda sit alanı kabulü kararının ilgililerine tebliği zorunluluğundan bahsedilemeyeceği, sanığın bu yerin sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığını bildiğinin kabul edilebilmesi için taşınmazın tapu kaydında koruma kararına ilişkin şerhin bulunmasının, şerh de yoksa koruma kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının yeterli olduğu, sit alanı içerisinde bulunan yerde betonarme merdiven ve yine betonarme ek yapılar yapılmasının fiziki ve inşai müdahale kapsamında olduğu, ancak dosya kapsamında bölgenin sit alanı ilan edilmesine dair kararların mahallinde mutat vasıtalarla duyurusunun yapıldığına dair tutanakların bulunmadığı, sit ilanı kararının ilan edilip edilmediğinin sadece ... Köyü Muhtarlığına sorulmasının yeterli olmadığı, sit kararının ilanının yapılıp yapılmadığının ... İl Müdürlüğü, ... İl Müdürlüğü ve ilgili belediyeden sorulmadığı ve sanığın davaya konu uygulamalar için izin alınması gerektiğini bilmediğine dair beyanlarının da olması karşısında, sanığın olay mahallinde ne zamandır ikamet ettiğinin, sit alanına ilişkin Kurul kararının, mahallinde usulüne uygun şekilde ilan edilip edilmediğinin, ilan edilmiş ise edilme tarihinin daha detaylı araştırılması, davaya konu taşınmazın tapu kayıtlarının dosya kapsamına getirilerek, sit kararının tapu kaydına şerh edilip edilmediğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.