![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2015/15525
Karar No: 2016/3460
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15525 Esas 2016/3460 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yapılan tescil davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi birleştirilen dosya davacısı ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/03/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden birleştirilen dosya davacısı ... vekili Av. ... ve davacı ... ile diğer taraftan davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... Yönetimi vekili Av....geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 02/12/2014 tarihli dava dilekçesiyle sınırlarını bildirdiği ...mevkiinde Doğusu 149 parsel, Batısı ve Güneyi 62, 63 ve 64 numaralı ... sınır noktaları ile çevrili yaklaşık 14.000 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, mirasçılarından kendine geçtiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemenin birleşen 2005/265 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili 13/10/2005 tarihli dava dilekçesi ile yukarıda anılan taşınmazı öncesinde ...’in malik sıfatıyla zilyetliğinde iken devir senedi ile vekil edenin satın aldığını ve 20 yıldır kullandığını belirterek davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ... vekili, 06/12/2005 havale tarihli dilekçe ile de asıl davaya müdahale talebinde bulunarak taşınmazın vekil eden adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle kazanılamayacağı ve taşınmaz üzerinde zilyetlik bulunmadığını savunarak davanın reddini ve TMK"nın 713/6. maddesi uyarınca taşınmazın ... adına tescilini istemiştir.
Davalı ... Yönetimi, devlet ...larının zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yargılama sırasında ..., çekişmeli taşınmazda hak sahibi bulunduğu iddiasıyla müdahale talebinde bulunmuş, daha sonra taşınmazı ...’e devrettiğini bildirerek beyanlarının tanık beyanı olarak kabulünü istemiştir.
Mahkemece; davacı ... ve asli müdahil (birleşen dosyanın davacısı) ..."ün davalarının reddine, müdahil ...’in davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... vekili ile davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1939 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ile 13.05.1987 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen herhangi bir şekilde sınırlama dışı kalmış ...ların kadastrosu ile 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle göre çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle kazanılacak yerlerden olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenler ile hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre davacı ve birleşen dosya davacısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacı ve birleşen dosya davacısından alınarak davalı ... ve ... Yönetimine verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 22/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.