4. Ceza Dairesi 2014/41895 E. , 2019/6573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, izinsiz silah taşıma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itiraz üst mehkemece reddedilerek kesinleştiği anlaşılmakla ve sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik yaralama suçundan mahkemece zamanaşımı süresince karar verilmesi mümkün görülmekle dosya incelendi.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ..."ya yükletilen izinsiz silah taşıma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infaz sırasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ..."nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizde,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanık ... "in suç tarihinden birkaç gün önce mağdur ... ile tartıştıklarını, suç tarihinde ise, mağdurların kendilerini evin önüne çağırıp taş attıklarını, sinkaflı sözler söyleyerek kendilerine saldırmaları üzerine atılı suçları işlediklerini savunması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre tüm sanıklar lehine TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-Sanıkların aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek fiille işlemeleri nedeniyle TCK"nın 43.maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.