21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/6816 Karar No: 2008/3545 Karar Tarihi: 06.03.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/6816 Esas 2008/3545 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/6816 E. , 2008/3545 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ordu İş Mahkemesi Tarih : 9.2.2007 No : 42-96
Davacı SSK"lı hizmetleri hariç 1.1.1987 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılık süreleri dışında 01.01.1987 tarihi ile 11.01.2005 tarihi arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğunun ve 11.01.2005 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılık süreleri dışında 01.01.1987 -11.01.2005 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur. Ancak “01.02.2005 tarihi itibariyle prim borcunun bulunmaması halinde emekliliği hak edeceğinin tespitine” şeklinde şarta bağlı hüküm kurulması hatalı olmuştur. HUMK"nun 389. maddesinde, Mahkeme kararında taraflara yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulamaz. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir. Yapılacak iş; davacının tahsis talep tarihi itibariyle emeklilik aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin yasal koşulların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğini tüm unsurlarıyla birlikte araştırıp, prim borcu var ise, gerekirse prim borçlarını ödemesi için davacıya önel vererek, anılan borcunu ödeyip ödememesi durumuna göre, tahsis koşullarını değerlendirdikten sonra, bu konuda açık ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde şarta bağlı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.