
Esas No: 2014/21234
Karar No: 2016/2840
Karar Tarihi: 24.02.2016
2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/21234 Esas 2016/2840 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 62/1, 51/1-3, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin hüküm, katılan vekili ile sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 15.08.1991 tarih, 1932 sayılı kararıyla belirlenen Kentsel Sit Alanı içerisinde yer alan ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 137 ada, 6 sayılı parselde bulunan ve tapuda sanık ..."nın kardeşi olan Hrisanti Boyacı adına kayıtlı olan müstakil binada, sanık ... tarafından tadilat yaptırılmak istendiği, tadilat işleri için ... Belediye Başkanlığına yazı yazılarak izin istenmiş ise de, eksik evraklar nedeni ile henüz verilmiş bir iznin olmamasına rağmen, Kentsel Sit Alanı içerisinde yer alan davaya konu binada tadilatların yapılması için sanık ..."nın, inşaat işleri ile meşgul olan sanıklar ... ve ... ile anlaştığı, dosya kapsamındaki beyanlardan anlaşılacağı üzere tadilat işlerinin 2010 yılının 10. ayında yapıldığı, ... Belediyesi görevlilerince yerinde yapılan 15.06.2012 tarihli inceleme sonucu düzenlenen raporda, üzeri ferforje demirli bahçe duvarı yapıldığının, bahçe zeminine taş kaplama döşendiğinin, binanın dış yüzeyinin doğal taş ile kaplandığının, binanın kapı, pencere ve çatısının yenilendiğinin tespit edildiği, bu tespitler üzerine ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 17.08.2012 tarih, 462 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, yürütülen soruşturma neticesinde davaya konu uygulamaları yaptırdığı belirlenen ... ile uygulamaları yapan kişiler olduğu belirlenen ... ve ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, yargılama aşamasında yapılan 17.09.2013 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden fen bilirkişi, inşaat mühendisi ve arkeologdan alınan raporlarından anlaşılacağı üzere, izinsiz uygulamaların yapıldığı binanın kentsel sit alanı içerisinde yer aldığı ve izinsiz yapılan uygulamaların izne tabi olan esaslı onarımlar olduğu, sanıkların ifadelerinde, bölgenin kentsel sit alanı olduğunu bildiklerini beyan etmeleri karşısında, izinsiz uygulamaların yapıldığı bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığının sanıklar tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle sanıkların eylemlerinin sabit olduğu ve mahkemece 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelenmemesi gerektiğine, sanıklar ... ve ..."in, suç kastıyla hareket etmediklerine, bu nedenle beraatlerine karar verilmesi gerektiğine, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinin yerinde olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezası kısa süreli olmamasına rağmen, TCK"nın 53/4. maddesine aykırı olacak şekilde, sanıklar hakkında TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmamasına karar verilmesi,
2-Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinin gerekmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasındaki TCK"nın 53/1. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmamasına ilişkin paragrafın hüküm fıkrasından çıkarılıp yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun"un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun"un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.