
Esas No: 2015/16168
Karar No: 2016/3458
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16168 Esas 2016/3458 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki yapılan kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/03/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve Arkadaşları vekili Av. ... ile diğer taraftan ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar..ve ...vekili, mevki ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın ortak miras bırakan ...’tan kaldığını, paylaşımın yapılmadığını, davalılar tarafından vekil edeninin taşınmaza sokulmadığını, kullanımına engel olunduklarını açıklayarak davalılar tarafından paya yapılan müdahalenin önlenmesine ve 5 yıllık kullanım süresinin karşılığı olan şimdilik 6000.-YTL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve vekil edenlerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, taşınmazın yapılan anlaşma sonucu vekil edenleri tarafından kullanıldığını, ortak miras bırakan ...’in ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan paylaşım sonucu vekil edenlerine düştüğünü açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, “…taşınmaz üzerinde bulunan inşaatların ... tarafından yapıldığını, bahçeye fidanların dikildiğini, araziyi ...’ın ihya ettiğini, ...’in mirasçılarının da aynı özeni gösterdiğini, taşınmaza bakım yaptıklarını, uzun yıllar sonra davacıların dava açtığını, hak talep ettiklerini dava açma anına kadar davacıların, taşınmazın davalılar tarafından kullanılmasına zimni olarak muvafakat ettiklerini, uzun sayılacak bir süre sonra dava açmalarının MK"nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacıların murisi ...’a verilen taşınmazın kolejde okuyan davacıların okul masraflarının karşılanması için davalıların murisi ... tarafından satıldığını…” gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27/01/2009 gün ve 2008/5639-309 sayılı ilâmıyla bozulmuş, karar düzeltme talepleri ise 15/09/2009 gün ve 2009/3051-4172 sayılı ilâmıyla reddedilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle, “Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, gösterilen gerekçe dosya kapsamıyla örtüşmemektedir. Davacılar vekili, ortak miras bırakan ve 1981 yılında ölen ...’tan kalan taşınmazların paylaşılmadığını iddia etmiş, davalılar vekili ile ölümden sonra yapılan paylaşımdan sözetmiştir. Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık ortak miras bırakan ...’ten kalan taşınmazların tüm
mirasçıların katılımıyla yöntemine uygun biçimde yapılan bir paylaşımın olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. TMK"nın 701 ve 702. maddeleri gereğince ölen ...’ın terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı taşınmazın tümüne yaygındır. Terekeye dahil bir veya birkaç ya da tüm taşınmazlar için her bir mirasçının ayrı ayrı diğer mirasçıya karşı paya yönelik müdahalenin önlenmesi davasını açmaları mümkündür. Bu tür bir davanın açılması için en önemli koşul, davayı açan mirasçı veya mirasçıların diğer mirasçılar tarafından taşınmazın kullanılmasına engel olunması ilkesidir.
Bu bakımdan mahkemece yapılacak iş; kök muris ...’tan kalan terekeye dahil taşınmazların tüm mirasçıların katılımıyla paylaşılıp paylaşılmadığı hususunun dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan açık bir şekilde sorularak açıklığa kavuşturulması, kime hangi taşınmazın düştüğünün veya taşınmaz karşılığı neyin verildiğinin saptanması, gerçekten yöntemine uygun yapılmış bir paylaşım varsa dava konusu taşınmazın kime düştüğünün belirlenmesi, davacılara düşmediğinin belirlenmesi halinde davanın şimdiki gibi reddine, şayet tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tâbi ve paylaşımın yapılmadığı anlaşılır ise, bu takdirde engellemenin olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, engellemenin olduğunun belirlenmesi halinde paya yönelik müdahalenin önlenmesine karar verilmesi gerekmektedir. Yapılan paylaşıma bir tek mirasçı dahi katılmamış ise yöntemine uygun yapılmış paylaşımdan sözedilemez. Bu tür bir paylaşım hukukî sonuç doğurmaz.
O halde, iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş bulunması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra; çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı tutulduğu gerekçesiyle ecrimisil davası yönünden dosya tefrik edilip mülkiyete yönelik dava yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine yargılamaya kadastro mahkemesinde devam olunmuştur.
Kadastro sırasında Karaelmas mahallesi 918 ada 2 parsel sayılı 21714,69 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın taksim edilen taşınmazlar arasında bulunmadığı gerekçesiyle davacıların davasının kabulüne, davalıların davacıların paylarına yapmış olduğu müdahalenin önlenmesine, Karaelmas mahallesi 918 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 537.600 hisse kabul edilerek kararda gösterilen mirasçılar adına tesciline, üzerinde bulunan iki adet tek katlı yığma ve bir adet iki katlı betonarme bina ve ahırın ... oğlu ... tarafından yaptırıldığının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 11/08/1972 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 21/07/1986 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, hüküm yerinde gösterilen gerekçelere, dava konusu 918 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kök miras bırakan ..."ten kaldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın miras bırakanın ölüm gününden sonra taraflar arasında usûlüne uygun bir paylaşmanın yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığı, paylaşmanın varlığının iddia eden davalılar tarafından ispat edilmesi gerektiği, terekenin paylaşıldığı
davalılar tarafından ispat edilemediğine göre, mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınarak davacı ... ve arkadaşlarına verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 22/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.