1. Hukuk Dairesi 2019/517 E. , 2021/969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı -karşı davalı Bakırköy 24. Noterliğinin 26.04.2011 tarihli vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği davalılardan....in, vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle kayden maliki olduğu 3186 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı dairesini 06.07.2012 tarihinde diğer davalı ...’a satış yolu ile temlik ettiğini, kardeş olan davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek kendisini zarara uğrattıklarını, satış işlemi nedeniyle kendisine herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tespit edilecek bedelin davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davalı ...’in davaya konu meskeni 90.000 TL nakit ve peşin olarak davacıya vermek suretiyle satın aldığını,...ile davacı arasında 26/04/2011 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmede tapu bilgilerinin ve satış bedeli ile bu bedelin ödendiğinin de yazılı olduğunu, yine aynı sözleşmeye daire üzerinde banka ipoteği bulunduğundan tapuda devir yapılamadığı, devrin yapılabilmesi için davacının davalılardan ...’e vekaletname verdiğinin de yazıldığını, ipoteğe konu banka borcunun 30/10/2011 tarihinde davacı tarafından kapatılacağının da taahhüt edildiğini, 08/05/2012 tarihinde banka borcunun davacı tarafından kapandığının bildirilmesi ve ipotek fek yazısının fakslanmasını müteakip davalı ...’in daireyi kardeşi olan diğer davalı ...’a 90.000 TL karşılığında sattığını, davalı ...’ın satış bedelini abisi ..."e ödediğini belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ... karşı davasında; davacının dava dilekçesinde ikrar ettiği gibi taşınmazın tapuda devir tarihi olan 06/07/2012 tarihinden Şubat 2014 ayına kadar ( Şubat ayı dahil ) kiracıdan kira bedellerini almaya devam ettiğini ve tapu maliki ..."a iade etmediğini, bu nedenle davacının Temmuz 2012-Şubat 2014 tarihler arası için toplam 8.655,00 TL haksız kazanç elde ettiğini ileri sürerek belirtilen miktarın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi hususunda karşı davanın kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin 26/04/2011 tarihli harici satış sözleşmesi her ne kadar geçerli şekil şartına sahip değil ise de; davacı tarafından inkar edilen sözleşme altındaki imzanın davacıya ait olduğunun belirlenmiş olması, sözleşmede satış bedeli 90.000,00 TL"nin davacı tarafından alındığı ve banka kredisi nedeniyle vekalet verildiğine ilişkin ibareler bulunması, davacı tarafından davalı ..."e sözleşme tarihi ile aynı tarihte vekaletname verildiği, vekaletin verilme sebebinin sözleşmede belirtildiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın tapu iptali olmazsa tazminat talebi dürüstlük kuralı ile bağdaşmayıp hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile asıl davanın, tüm dosya kapsamından davalı tarafın davacı-karşı davalının taşınmazın kira bedelini alma hususunda muvafakatlerinin bulunduğu, 03/02/2014 tarihinde davalı-karşı davacı ... tarafından dava konusu taşınmaz kira bedellerinin tarafına ödenmesi hususunda dava dışı 3. Kişiye hitaben ihtarname düzenlendiği, davacı-karşı davalıya muvafakatin sona erdiğine dair herhangi bir bildirimde bulunulduğunun ispatlanamadığı, 3. Kişiye hitaben düzenlenen ihtarname tarihinin de talep edilen dönem içerisinde olmadığı gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 09.11.2018 tarihli ilamı ile, ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu gerekçesi ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 23.02.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı (karşı davalı) vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar (karşı davacılar) vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı-karşı davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı-karşı davacının ve davalının vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 23.40. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 23.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.