Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9909
Karar No: 2014/7530
Karar Tarihi: 24.11.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/9909 Esas 2014/7530 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/9909 E.  ,  2014/7530 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/05/2013
    NUMARASI : 2006/301-2013/248

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatiften haricen daire satın aldığını, dairenin satımı konusunda 14.05.2005 tarihinde sözleşme düzenlendiğini, daire bedeli olarak belirlenen 40.000,00 TL"nin 25.000,00 TL"sini peşin olarak ödendiğini, bakiye 15.000,00 TL için ise dava konusu 30.07.2005 vade tarihli bononun tanzim edildiğini, sözleşmeye göre dairenin tüm eksiklikler giderilerek 25.06.2005 tarihinde teslim edilmesi gerekirken, halen teslim edilmediğini, dairede halen çok fazla eksiklik bulunduğunu, daire bitirilip teslim edilmedikçe müvekkilinin bakiye borcu ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, bu nedenle bakiye daire bedeli için düzenlenen senetle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, müvekkilinin 30.07.2005 vadeli 15.000,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve bononun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kooperatife ait 7 nolu dairenin kaba inşaat halindeyken 40.000,00 TL bedelle davacıya satıldığını, 25.000,00 TL"nin peşin olarak alınıp, bakiye 15.000,00 TL için 30.07.2005 vadeli bononun alındığını, sözleşmeye göre dairenin teslim tarihinin inşaat yasağı hariç 31.12.2007 olduğunu, yine sözleşmeye göre senedin ödenmesinin bir koşula bağlanmadığını, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, sadece çelik kapıların eksik olduğunu, davacının bu senetle kooperatif üyesi olduğunu, üyelik işlemleri yapıldığını, davacının borcunu ödememek için bu iddialarda bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava tarihinin 24.05.2006 olduğu, sözleşmeye göre işlerin 31.12.2007 tarihinde bitirilmesi gerektiği, davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan miktarın bağımsız bölümün satışına ve eksik işlerin yapımı karşılığı olduğu ancak yapılacak işler için bir bedel belirlenmediği, taşınmaz için de ayrı bir bedel belirlenmediği, bu halde davacının borçlu bulunmadığının tespitinin hangi yönden tespit edileceğinin saptanmasının ise mümkün olmadığı, sözleşmenin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu, davacının bakiye bedel yönünden davalının edimini yerine getirmemesi halinde ödememezlik def"ini davalıya karşı her zaman ileri sürebileceği, bakiye bedelin ayrıca satış dışında yapılacak işler için kararlaştırıldığının açıkça anlaşılmadığı gibi, işlerin bitim tarihi için kararlaştırılan tarih olan 31.12.2007 tarihinden önce eldeki davanın açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
    Ortakların kooperatif ile ya da birbirleri ile olan davalarında HUMK’nın 17. (6100 sayılı HMK"nın m. 14/2.) maddesi gereğince, kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözönünde bulundurulmalıdır. TMK"nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir.
    İİK"nın 72/son madde hükmünde yazılı yetki kuralı, açıklanan kesin yetki kuralını bertaraf edecek bir düzenleme olmayıp, bu tür kesin yetki halinin bulunmadığı menfi tespit davaları için sevkedilmiştir. Dosyada mevcut 16.05.2005 tarihli yönetim kurulu kararı uyarınca davacıya daire satımı yapılmış ve bunun koşulları ile ödeme şekli taraflarca kararlaştırılmış olup, bu kararda satışın dayanağı olarak gösterilen 21.03.2004 tarihli genel kurulda, bazı dairelerin kur"a dışı bırakılmasına ve satışına, alıcıların üye kaydedilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece, davacının kooperatif üyesi olduğuna yönelik davalı yanın savunması üzerinde durulmamış, bu yönde herhangi bir inceleme yapılmamış olup, Dairemizin 27.01.2014 tarihli geri çevirme kararının 4 nolu bendi ile mahkemeden, davacı üye yapılmış ise buna ilişkin belgelerin temin edilerek gönderilmesi istendiği halde, bu bent mahkemece cevaplandırılmamıştır.
    Kooperatif ortaklığının, kooperatif yetkili organlarının açık bir kabulü ile gerçekleşebileceği gibi bu hususta açıkça alınmış bir karar olmasa da, kooperatifin kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya konut tahsisi ve teslim etmesi, tadilata izin vermesi şeklinde zımnen de gerçekleşebileceği gözönünde bulundurularak, davalı kooperatifin kayıt ve belgelerine, varsa kur"a tutanaklarına, tahsis belgelerine, genel kurul kararlarına davalı kooperatifin adresinde keşif yapılarak ulaşılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da ulaşılamazsa anasözleşmenin 40. madde hükmü uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu"ndan, mümkün olmazsa anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü"nden kooperatifin bilançosu, gelir ve gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutunakları, ortaklık cetvelleri getirildikten sonra, kooperatifler konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, davacının açıkça bir kararla ya da zımni olarak kooperatif üyesi olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda davacının kooperatif üyesi olup olmadığı araştırılarak, davacının kooperatif ortağı olduğunun tespiti halinde, davalı kooperatifin muamele merkezinin dava tarihi itibariyle Nazilli"de olduğu gözetilerek, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK"nın 114/1-ç ve 115/2. madde hükümleri uyarınca kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2-Davacının kooperatif ortağı olmadığının belirlenmesi halinde ise, bozma nedenine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi