23. Hukuk Dairesi 2019/1865 E. , 2020/3525 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ...gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalı kooperatif ortaklığından 18.02.2008 tarihinde ayrıldığını, o dönemde hak ettiği çıkma payı alacaklarının kendisine ödenmediğini, daha önce çıkma payı alacağının tahsili için dava açtığını, yargılamada alınan bilirkişi raporu ile davacının davalı kooperatife toplamda 93.200,00 TL ödeme yaptığını ve herhangi bir kesinti yapılmasına gerek olmadan bu çıkma payı alacağının tahsili gerektiğinin tespit edildiğini, davanın kooperatifçe çıkma payı alacaklarına ilişkin eretleme kararı verilmesi nedeniyle reddedildiğini, bu defa 06.05.2009 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte tahsili için icra takibine konu edildiğini, ancak davalı kooperatifin takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, müvekkilinin ayrıldığı yılın bilançosunun onaylandığını, alacağının muaccel hale geldiğini ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, 06.05.2009 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalı Kooperatiften tahsiline, davalı kooperatifin %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının aynı alacak için daha önce açtığı davanın redddedildiğini, davacı tarafın müvekkili kooperatife üyeliği ve sözde aidat ödemelerinin muvazaalı olduğunu, yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın müvekkil kooperatiften herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığının net bir şekilde ortaya çıkacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatifte banka kanalı ile yapmış olduğu 30.000,00 TL"lik ödemeden ayrıldığı yıla ait giderlerden hissesine düşen miktarın mahsubu sonucu 27.244,14 TL alacağının bulunduğu, bunun dışındaki aidatın senetle ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, senet bedellerinin ödendiğinin ispat edilemediği, ayırca senetlerin teslim edildiği dava dışı şirket kayıtlarına da ulaşılamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından anasözleşmein 27. maddesi gereğince senetle ödeme yapılmasının mümkün olduğu, geçen zaman dikkate alındığında çeklerin teslim edildiği dvaa dışı yüklenici şirketin senetlerin tahsili için bir girişimde bulunmamasının senetlerin ödendiğine karine oluşturuduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilmesine ve davanın kısmen kabulü ile toplam 130.987,89 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve davalı vekillerinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı ve davalı vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.