Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın tekerrüre esas olduğu belirtilen Bingöl 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve 2009/494 esas, 2009/308 karar sayılı ilamında birden fazla hükümlülük kararı bulunması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak miktarın infaz aşamasında belirlenebilecek olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın ikinci kez mükerrirliğine esas alınan mahkumiyetin, Bingöl Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2008/593 Esas 2009/280 Karar, 24.06.2009 kesinleşme tarihli TCK"nın 191/1. maddesi gereğince kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olup, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” şeklinde düzenleme getirmesi ayrıca aynı Kanun"la 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca koşullan oluştuğu takdirde "davanın düşmesi" ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle lehe olan bu düzenleme ve TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca sözü edilen hükümlülüğün ikinci kez mükerrirliğe esas alınmayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından sanık hakkındaki TCK"nın 58. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımdan “sanığın Bingöl Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesinin 27/05/2009 tarih ve 2008/593 esas, 2009/280 karar sayılı ilamı ile ceza aldıktan sonra atılı suçu işlediğinden bahisle sanık hakkında mükerirrlere özgü infaz rejimine göre cezanın çektirilmesine karar verildiği, sanığın müsnet suçu hakkında verilen kesinleşmiş tekerrürlü hükmün infazı üzerinden 3 yıl geçmeden işlediği anlaşılmakla sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK"nin 58/6-7 maddesi ve sanık ikinci kez mükerrir olduğundan CGTİHK"nin 108/3. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” ilişkin bölümlerin çıkartılması ile eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.