Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14029
Karar No: 2016/2820
Karar Tarihi: 24.02.2016

Haberleşmenin gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/14029 Esas 2016/2820 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/14029 E.  ,  2016/2820 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal
    Hüküm : TCK"nın 132/2, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dairemizin 19.01.2015 tarihli bozma ilamında vurgulandığı üzere; sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK"nın 134/1. maddesi gereğince cezalandırılmasının talep edildiği ... Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2009 tarihli iddianamesinde ve iddianame yerine geçen sanığın haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan TCK"nın 132/1-2. maddesi gereğince cezalandırılmasının talep edildiği ... ... Sulh Ceza Mahkemesinin 12.03.2013 tarihli görevsizlik kararında, sanığın, katılan mağdurenin bir başkasıyla yaptığı MSN görüşmelerini metin halinde yazıcıdan alıp, haberleşme içeriklerini kaydettiğinin iddia edilmesi karşısında, sanık hakkında TCK"nın 132. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan da dava açılmasına rağmen yerel mahkemece bu suça ilişkin dava açılmadığından bahisle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilip, anılan suçla ilgili CMK"nın 225/2. maddesindeki, “Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” hükmü gözetilerek bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, dava konusu edilen bu eylemle ilgili olarak zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülüp, TCK"nın 132. maddesinin 2. fıkrasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne hasren yapılan temyiz incelemesinde:
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin haksız tahrik hükmünün uygulanmamasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Gerekçeli karar başlığında, haberleşmenin gizliliğini ihlal olan suçun adının, “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmek” şeklinde gösterilmesi,
    2- Yerel mahkemenin gerekçeli kararının, karar başlığı ve hüküm fıkrası hariç, bir sayfa ve beş paragraftan ibaret olduğu, bunun dört paragraflık kısmında; dosyanın geçirdiği aşamalar özet olarak yazıldıktan sonra, beşinci ve son paragrafta, “Yargıtay 12 Ceza Dairesinin 2015/574 nolu kararına mahkememizce uyulmuş TCK 132 maddesinde yapılan değişikliğin sanık lehine olduğu tespit edilmiş subut bulan kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa etmek suçu nedeniyle sanığın cezalandırılması gerektiği kanaatine varılmış sanığın geçmişi, eylemin niteliği, kastı taraflar arasında uzlaşma olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında CMK 231 maddesinin uygulanmaması gerektiği kanaatine varılmış ayrıca Yargıtay 12 Ceza Dairesinin 2015/574 karar nolu bozma ilamının 1. fıkrası dikkate alındığında haberleşme içeriklerinin rıza dışında kaydedilmesi nedeniyle sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve dava açılabilmesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” ibarelerine yer verildiği anlaşılmaktadır.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşıoy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklanmasıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 230. maddesinde ise hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirilmesinin yapılması, Ceza Kanunu"nda öngörülen sıra ve esalara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkumiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanun"un 308/7 ve 5271 sayılı CMK"nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır.
    Yerel mahkemece, bu ilkelere uyulmadan, olayın oluş şekli ile sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemin ve dayanaklarının gösterilmemesi suretiyle yasal gerekçeden yoksun şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    3- Kabul ve uygulamaya göre de:
    Uyulmasına karar verilen Dairemizin 19.01.2015 tarihli bozma ilamında da vurgulandığı üzere;
    a) Sanık hakkında 02.10.2012 tarihli bozma ilamından önceki 30.06.2009 tarihli hükümde sanığın neticeten 20 eşit taksitte ödenmek üzere 150 gün karşılığı doğrudan 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanık yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin, Dairemizin 19.01.2015 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 29.06.2015 tarihli hükümle sanığın 1 yıl denetim süresi belirlenen erteli 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi,
    b) Hükmolunan 10 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ve TCK"nın 51/8. maddesi gereğince sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesinin sonuç ceza miktarı yönünden gözetilmesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi