11. Hukuk Dairesi 2015/11283 E. , 2016/6338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/04/2015 tarih ve 2014/1790-2015/330 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkil şirket çalışanı olan ve kısa bir süre önce işinden ayrılan ...’in müvekkili şirket bünyesinde edindiği mesleki ve ticari sırları kullanmak suretiyle aynı alanda faaliyet göstermeye başladığını, davalıların davalı şirkette ortak veya sigortalı çalışan olarak görünmeksizin çalışmakta olduklarını, ...’ün tanıtımını yaptığı www.....com adresli internet sitesindeki www.....com/... linki ile ulaşılan sayfada, müvekkili tarafından inşa edilen pek çok tesise ait fotoğrafların izinsiz ve haksız olarak reklam amacıyla kullanıldığını, müvekkilinin çevre teknolojileri alanında iş yaptığını ve Türkiye’de münhasıran müvekkille çalışan... firması ile davalıların irtibat kurarak ticari ilişkiye girmiş olduklarını ve haksız kazanç temin ettiklerini ileri sürerek davalıların haksız rekabet yaptığının tespiti, men’i, www.....com adresinde müvekkile ait resimlerin kullanımının men’i ve ref ini; 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinin haksız rekabet oluşturacak hiçbir eylem ve faaliyetlerinin olmadığını; müvekkil şirketin dava tarihinden 3 ay önce kurulmuş olduğunu, internet sitesindeki resimlerin pek çok sitede bulunabilen görseller olduğunu, ... firması ile ticari ilişkilerinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia,savunma, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların davacı şirkette çalıştıkları süre boyunca edindikleri bilgileri ve davacı şirketin müşterileri portföyünü kullanarak kendi kurdukları davalı şirkete müşteri olarak etkilemek için faaliyette bulundukları, davacı şirket aleyhinde olumsuz beyanlarda bulundukları, davacı şirketin ürünlerini kötülediklerini ve bu suretle davalıların TTK 55/1/a/1, 4 ve 5. 6 bendleri uyarınca haksız rekabet yaptıkları, zira davacı aleyhindeki beyan ve faaliyetlerinin "yanıltıcı" ve "gereksiz yere incitici" niteliğe sahip olduğu, dürüstlük kurallarına aykırı reklam ve satış yöntemi olarak kullanıldığı, davalıların bunlara aykırı davranışlarından dolayı davacının maddi ve manevi zarar talebinde bulunabileceği, davalı şirketin davacı şirket müşterisi olan firmaya yaptığı bu satış işleminin haksız rekabet kapsamında değerlendirilebileceği, bundan dolayı davacının zarara uğramasının söz konusu olduğu ve defter incelemesine göre davalının bu firmaya yaptığı satıştan elde ettiği 289,85 TL brüt satış karının davacının uğradığı zarar olarak kabulü gerektiği, aynı zamanda manevi tazminat şartlarının d aoluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat davasının kısmen kabulüyle 289,85 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işlenecek ticari faiziyle, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat davasının kabulüyle, 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespiti meni ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı, davalıların davacı şirketteki işlerinden ayrılmalarından sonra şirket bünyesinde edindikleri mesleki ve ticari sırları kullanmak suretiyle aynı alanda faaliyet göstermeye başladıklarını, davacı şirkete ait işlere dair fotoğrafları reklam amacıyla kullanarak kendi iş ürünleri hakkında gerçek dışı açıklamalarda bulunduğunu, davacı şirketin müşterilerini çalmaya çalıştığını ileri sürerek haksız rekabetin menini talep etmiş; mahkemece yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları da esas alınarak davalıların elde ettikleri ticari sırları kullanarak ve davacı şirketin müşterilerini portföyünü kullanarak faaliyet gösterdiği, davacı şirket hakkında olumsuz beyanda bulundukları, davacı şirketin ürünlerini kötüledikleri, davacı hakkındaki beyan ve faaliyetlerinin yanıltıcı ve gereksiz yere incitici nitelikte olduğu gerekçesiyle davalıların haksız rekabette bulunduklarına kanaat getirilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 119/e. maddesinde ifade edildiği üzere davacı iddiasının dayanağı olan tüm vakıaları dava dilekçesinde göstermek zorundadır. Dava sebebini maddi vakıalar oluşturur. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz (HMK 25. madde). Hakim, ancak, dava dilekçesinde ileri sürülen maddi vakıaları değerlendirmek ve hukuki nitelendirmesini yapmakla mükelleftir. Diğer bir ifadeyle, maddi vakıaları sunmak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olaya baktığımızda; dava dilekçesinde, davalıların davacı şirketi ve işlerini kötüleyici, davacı şirket hakkında yanıltıcı ve gereksiz yere incitici faaliyetlerde bulunduğuna dair bir maddi vakıa mevcut olmadığı halde, mahkemece tanık beyanları doğrultusunda bu sonuca varılması ve taraflarca ileri sürülmeyen maddi vakıaların varlığı kabul edilerek hükme gerekçe yapılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA; ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.