3. Hukuk Dairesi 2016/1285 E. , 2017/8125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; dava ... 441 ada 19 nolu parsel üzerinde bulunan 3 nolu bağımsız bölümün eşit oranda müvekkili ile davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, taşınmazla ilgili davalı tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/109 esas sayılı dosyasıyla ortaklığın giderilmesi, Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/249 esas sayılı dosyasıyla ecrimisil davası açıldığını ve dava dosyalarının halen derdest olduğunu, dava konusu taşınmaza müvekkilinin zorunlu ve faydalı masraflar yaptığını ileri sürerek iş bu masraflardan davalının hissesine isabet eden 10.250 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının yaptığını ileri sürdüğü iyileştirmelerin, edinilmiş mallara katılım rejimi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmaza evlilik birliği devam ederken müvekkili tarafından da masraf yapıldığını, ortaklığın giderilmesi davası ile ecrimisil talepli açtıkları davaların derdest olduğunu, ayrıca davacı tarafından dosyaya sunulan masraflara ilişkin belgeleri kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı tarafından davacı aleyhine dava konusu taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi ve ecrimisil talepli davalar açıldığı ve davacının dava konusu taşınmaza yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların bilirkişinin raporunda belirttiği üzere toplam 14.550 TL olduğu gerekçesiyle davalının taşınmazda 1/2 oranında hissedar olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 7.275 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili trafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK"nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir
./..
-2-
Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır.
Dosya kapsamından Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/109 Esas, 2014/822 sayılı kararı ile ortaklığın açık arttırma yolu ile satılarak giderilmesine karar verildiği, fakat satışın henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davacı henüz kendisinin yaptığını iddia ettiği muhtesatı ve iyileştirmeyi davalıya teslim etmemiş, yani fakirleşmemiş, davaya konu taşınmaz satılarak bedeli taraflar arasında paylaşılmadığı için davalı da henüz zenginleşmemiştir ve davacı henüz sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yaptıklarının bedelini isteyemez. (22.02.1991 gün 1990/1-1991/1 sayılı YİBK) Bu nedenle taşınmaz satılmadığından yapılan faydalı işler nedeniyle davalının henüz zenginleşmemiş olduğu gözetilerek talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.