Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1852 Esas 2020/3524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1852
Karar No: 2020/3524

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1852 Esas 2020/3524 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı kooperatiften ayrıldıktan sonra çıkma payı alacaklarının ödenmediğini ve alacak davası açtığını ancak sadece bir kısmının dava konusu edildiğini belirterek icra takibi yapılmıştır. Ancak davalı kooperatif itiraz etmiştir. Davacı vekili itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, davanın aynı alacak için açılan başka bir davayla ilgili olduğu ve icra takibinin başlamadan önce konulan bu dava dosyası kesinleşmeden yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. İstinaf başvurusunda süre yönünden problem yaşandığı için reddedilmiştir. Temyiz sonucunda davacı vekilinin tüm sebepleri reddedilerek hüküm onanmıştır. Kararda, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 41/1. maddesi uyarınca avukatın vekâlet görevinin müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süreyle devam ettiği belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2019/1852 E.  ,  2020/3524 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ....gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının davalı kooperatif ortaklığından 18.02.2008 tarihinde ayrıldığını, çıkma payı alacaklarının kendisine ödenmediğini, bunun üzerine Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/28 E. sayılı dosyası ile alacak davası açtıklarını, anılan davada müvekkilinin davalı kooperatiften alacağının yalnızca bir kısmının dava konusu edildiğini, müvekkilinin dava dosyasına konu edilmeyen 83.200,00 TL alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, ancak davalı kooperatifin takibe itiraz etttiğini, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun, kooperatif tarafından müvekkiline verilmiş olan ıslak imzalı evrak ve tahsilat makbuzları ile de sabit olduğunu, davalı kooperatife 93.200,00 TL aidat ödemesi yaptığını belirterek Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün 2014/12561 E. sayılı dosyasına yaptığı vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafın işbu davada talep ettiği aynı alacak için Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/669 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, dava dilekçesindeki iddiaların haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, davacı tarafın müvekkil kooperatife üyeliği ve sözde aidat ödemelerinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/669 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davanın taraflarının aynı olduğu, bu davada üyelikten ayrılan davacının çıkma payı istemine yönelik olarak şimdilik 10.000,00 TL"nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesinin talep edildiği, davanın halen devam etmekte olduğu, davacının Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün 2014/12561 esas sayılı dosyasında 83.200,00 TL çıkma payı alacağının, bu defa 06.05.2009 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte tahsili için 28.04.2014 tarihinde icra takibine konu edildiği, davalarının konusunun da bu takibe ilişkin itirazın iptaline yönelik olduğu anlaşılmış, davacı vekili her ne kadar icra takibine konu edilen alacağın Ankara Ticaret Mahkemesinin müvekkili tarafından kooperatife yaptığı ödeme miktarı olan 93.200,00 TL"nin o davada konu edilmeyen 83.200,00 TL"sine ilişkin olduğunu belirtmiş ise de Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/669 esas sayılı dosyası ile mahkeme dosyasındaki talebin aynı alacağa ilişkin olduğu, bu dava dosyası kesinleşmeden icra takibi yapıldığı ve itirazın iptali yönünde mahkemelerinde dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, 31.01.2019 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun süresinde olmaması nedeni ile istinaf talebinin reddine karar verilmiş, verilen ek karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi tarafından 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 41/1.m. uyarınca, belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekâlet görevinin durumun müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam edeceğinin açık bulunduğu gerekçesi ile İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.11.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.